 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1992/2180
K. 1994/8493
T. 27.9.1994 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYEDLİĞİ
KAT'İ YEMİN (TARAF YEMİNİ)
ÖZET Davacının davalıya teklif ettiği kat'i yeminin konusu dosya içeriğine, toplanan delillere göre HUMK.nun 344. maddesinde tanımlanan "esas davanın halline etkili bir fil niteliğinde bulunmadığından" toplanan delillere göre karar verilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 344)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 421 parsel sayılı 1006 m2. yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine miras hakkına, paylaşmaya dayanılarak Esat adına tesbit edilmiştir. İtirazı, Komisyonca reddedilen Yakup tapu ve vergi kayıtlarına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Duruşmada ise yemin deliline dayanmıştır. Mahkemece davanın kabulüne taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Esat tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı duruşma sırasında Mayıs 1288 tarih, 1198 numaralı tapu kaydına dayanmıştır. 29.8.1 989 gününde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli parsele ait olmadığını; yerel bilirkişi ile aynı keşifte dinlenen tanıklar dava konusu taşınmazı 50-60 seneden beri Hüseyin ismindeki şahısla davalının kızkardeşleri Ayşe ve Fatma' nın kullandığını ve paylaşma sonucunda davalıya kaldığını, davacı ile zilyetler arasında miras yada akit ilişkisinin de bulunmadığını bildirmişlerdir. Davacı, gerek keşif tutanağında ve gerekse duruşmada taşınmazın kendisine ait olduğunu bilen tanık ve bilirkişi bulunmadığını açıklayarak nizalı taşınmazın kendisine ait olduğunu, davalının bildiğini ileri sürerek bu konuda davalıya yemin teklif etmiştir. Mahkemece davalının ikametgahının bulunduğu Karadeniz Ereğlisi Kadastro Mahkemesi'ne yemin konusunda talimat yazılmış ve davalıya çıkarılan yemin davetiyesinde (dava konusu taşınmazın atasından kendisine kaldığı yolunda davacının yemin teklif ettiği, yemin için mahkemede hazır bulunmadığı takdirde yeminden kaçınmış sayılacağı ve davacının iddiasının sabit olmuş sayılacağı) şerhi verilmiştir. Davalı mahkemece belirlenen günde yemin için hazır bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 344. maddesine göre kati yemin bir kimsenin esas davası nın halline müessir olan bir fiili ispatı için diğerine teklif ettiği yemindir. Yemin davetiyesinde yazılı olan fiilin durum taşınmazın atasından davacıya kalmış bulunmasına ilişkin vakıadır. Bir an için taşınmazın davacının miras bırakanından kaldığı kabul edilse bile davalı tarafın sürdürdüğü zilyetlik karşısında bu fiili durum sonuca etkili olamaz. O halde, davalı tarafın iktisap sağlayan zilyetliği gözönünde tutularak davanın reddine, taşınmazın davalı taraf adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|