 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1991/6178
K:1991/6191
T:01.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİ
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
ÖZET : Taşınmazın tapuya tescilini öngören kararın kesinleştiği gün ile tespitin yapıldığı gün arasında, davacının taşınmazdaki zilyedlik süresi yirmi yıldan fazla olması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmiş olduğundan, taşınmazın davacı adına tapuya tescili gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 359 parsel sayılı 12650 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı taşınmaza revizyon gören tapu kaydı yüzölçüm fazlası olduğundan söz edilip Hazine adına tesbit edilmiştir. Ahmet tapu kaydına, miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve paylaşmaya dayanarak itiraz etmiş olup, hükmü temyiz etmeyen Orman İdaresinin de itirazı sebebiyle komisyonca yetkisizlik kararı ile tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, üzerindeki 9 adet zeytin ağacının Ahmet'e ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm davacı Ahmet tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin tescil yoluyla oluşturulan tapu kaydının oluştuğu günden itibaren tesbit gününe kadar iktisaba yeterli süreye ulaşmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Ne varki, tapu kaydının dayanağını oluşturan tescil ilamı 3.12.1959 gününde kesinleşmiştir. Taşınmazın tapuya tescilini öngören kararın kesinleştiği gün ile tesbitin yapıldığı gün arasında davacının taşınmazdaki zilyetlik süresi 20 yıldan fazladır. Bu durumda, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca; davanın kabulüne, taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ne hükmün BOZULMASINA, 1.5.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.