 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1991/2398
K:1981/3257
T:13.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMIYLA MAL EDİNME
ÖZET : Bir taşınmazın dağ yamacında bulunması, o yerin Tapulama Kanununun 33/son maddesinde yer alan ve kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinilmesi olanağı bulunmayan yer olarak kabulünü gerektirmez. 1617 sayılı Toprak ve Tarım reformu Öntedbirler Kanununun 2. maddesinde yer alan "doğrudan doğruya tabiat tan yararlanmak suretiyle bitki üretimine elverişli" tarım arazisi ise tarıma elverişli arazi niteliği taşıdığından kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinilebilir.
(766 s. Tapulama K m. 33)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü.
Tapulama sırasında 810 parsel sayılı 16.500 m.2 yüzölçümünde ki taşınmaz, niza dışı 710 parsele revizyon gören vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafından reddedilen davacı Hüseyin, nizalı taşınmazın babası: Mustafa'dan kaldığını, kazandırıcı süreye 'ulaşan zilyetliği bulunduğunu, taşınmazın babası Mustafa'nın tüm mirasçılarına ait olduğunu, ileri sürmüş ve dava açmış, duruşma sırasında Mustafa mirasçıları duruşmaya gelip .muvafakatlarını bildirmişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne taşınmazın davacı ve paydaşları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir;
-Davacının dayandığı vergi kaydının doğu sınırı olarak dağ gösterilmiştir. Dağ sınırı kural olarak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardandır. Ancak, ayrık hallerde dağ sınırı arazinin fiziksel yapısı bakımından genişletilmeye elverişli bir nitelik taşınmayabilir. Olayda uzman bilirkişi bu sınırın değişebilir nitelikte olduğunu açıklamıştır. Bu durumda miktar fazlasının dağ sınırına elatmadan ileri geldiğinin kabulü zorunlu ise de; miktar fazlası üzerinde 766 sayılı Tapulama Kanununun 33. raddesindeki koşulların davacı taraf yararına gerçekleştiği mahkemece yapılan keşif, dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri ile saptanmıştır. Toprak Tarım Reformu Öntedbirler Kanununun 2. maddesinde belirlenen niteliği taşıyan yerler tarıma elverişli olduğu için bu tür arazi dağ yamacında da olsa Tapulama Kanunun 33. maddesinin son fıkrasındaki yerlerden sayılamaz. Bu nedenle bu tür yerler kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinilebilir. Mahkemece bu yön göz önünde tutularak nizalı parselin davacı ile paydaşları adına payları oranında tesciline karar verilmesinde bir İsabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle ve hükümde yazılı diğer gerekçelere göre davalı Hazine'nin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi 'ile hükmün (ONANMASINA), 766 sayılı Tapulama Kanunun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.