 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1991/18
K. 1993/6868
T. 2.7.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET Tapulama tesbit dayanağı vergi belgesi sınırlarında kamu malı niteliğinde mer'a bulunması ve eylemli biçimde mer'a olduğu belirlendiği taktirde, vergi belgesi miktarı ile geçerlidir. Bu durumda, vergi belgesi miktar fazlasının mer'a olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 16/B)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 897 parsel sayılı 14.411 m2 ve 900 parsel sayılı 7861 m.2 yüzölçümündeki taşınmazlar dava dışı bir kısım parsellere uygulanan vergi kaydının miktar fazlası olarak mer'a niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tesbit edilmişlerdir. Davacı Kenan, Hazine ve Köy tüzel Kişiliğine karşı miras yolu ile gelen hakka ve zilyedliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, tarafın dayandığı, dava dışı parsellere revizyon gören mera sınırı itibariyle değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlı bu niteliği ile kapsamının miktarı ile belli edilmesi zorunluluğu bulunan 1937 tarih, 377/94 sayılı vergi kaydının miktar fazlasından oluşan nizalı parsellerin kamu malı niteliğinde mer'a olduğu toplanan ve değerlendirilen diğer delillerle belirlenmiştir. Gerçekten dayanak vergi kaydında nizalı parseller yönü mer'a olarak sınır tarif edilmiş, çekişmeli 897 parsel sayılı taşınmazın batı sınırını oluşturan 896 parsel sayılı taşınmaz ise mer'a olarak sınırlandırılmak suretiyle tesbit edilip kesinleşmiştir. Hal böyle olunca kayıtta tarif edilen sınır yeri ile eylemli durum birbirini doğrulamıştır. Mahkemece saptanan bu olgular göz önüe alınarak davanın reddine; dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmü uyarınca mer'a olarak sınırlandırılmalarına karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.7.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.