Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1990/828
K. 1992/17806
T. 17.9.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESBİTİ
TAPU DIŞI SATIŞ
KESİN HÜKÜM
 
ÖZET Kesin hükmün bulunması halinde, taraflar arasında sonradan ortaya çıkan uyuşmazlıkların kesin hüküm çerçevesinde incelenip sonuçlandırılması zorunludur.
(1086 s. HUMK. m. 237)
 
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanun[ süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
 
Dava konusu 148 ada 49 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak davacı Mehmet adına tesbit edilmiştir. Tapu dışı satın almaya dayanan Tevfik mirasçılarının itirazı üzerine, dava konusu taşınmazın tapu dışı satın alma ve paylaşmaya dayanılarak davalı Fahrettin adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Davacı Mehmet, tapu kaydına ve kesin hükme dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Mehmet tarafından temyiz edilmiştir.
 
Dava konusu taşınmazın kadastro tespitine dayanak yapılan ve davacı Mehmet adına olan 5.3.1957 gün ve 481 sayılı tapu kaydı ile davacı tarafından kadastro tespitinden önce 22.10.1986 gününde söz konusu tapu kaydına dayanılarak davalı Fahrettin aleyhine açılan dava sonunda, davalının el atmasının önlenmesine karar verilerek kesinleşmiş olan Boğazlıyan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.8.1987 gün ve 986/305 esas, 987/136 karar sayılı ilamının kapsamında kaldığı, mahkemece yapılan keşif ve uygulama ile saptanmıştır. Esasen taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Davalı Fahrettin, taşınmazın davacı tarafından 3.8.1966 gününde Tevfik'e adi senetle satıldığını, Tevfik ile kardeşi Mustafa arasında yapılan paylaşmada Mustafa'ya kaldığını ve Mustafa'dan da kendisiyle birlikte diğer mirasçılarına kaldığını savunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü davacının dayandığı kesin hükme mi, yoksa davalının savunmasında ileri sürdüğü tapu dışı satışa mı değer verilmesi gerektiği yönünde toplanmaktadır. Kesin hükmün bulunması halinde taraflar arasında sonradan ortaya çıkan uyuşmazlıkların, kesin hüküm çerçevesinde incelenip sonuçlandırılması zorunludur. Zira, kesin hüküm olumsuz dava koşullarındandır. Bu davanın tarafları ile el atmanın önlenmesi davasının tarafları aynı kişiler olup davanın konusu ve sebebi de aynıdır. 0 halde, davacının dayandığı ve dava konusu taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine ilişkin ilam bu dava yönünden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237. maddesinde öngörüldüğü şekilde kesin hüküm oluşturur. Diğer taraftan, dava konusu taşınmazın tesbitten üç yıl öncesinden tesbit gününe kadar davacının zilyetliğinde olduğunu da tanık ve bilirkişiler haber vermişlerdir. Şu duruma göre, mahkemece kesin hükme değer verilmek suretiyle davanın kabulüne ve taşınmazın davacı Mehmet adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.9.1992 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
 
Taraflar arasındaki dava, tapu dışı satın alma ile ilgilidir. Bu yön çoğunluğun görüşünde de kabul edilmiştir. Tapu dışı satın alma Medeni Kanunun hükümlerine göre geçersizdir. Tapu dışı satışlara geçerlilik tanıyan Kadastro Kanunu hükümleridir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi hükmünce, tapu dışı satışın geçerli olabilmesi için taşınmazın tapuda kayıtlı olması, tapu dışı bir işlemle satılmış bulunması, satın alan yararına 10 yıllık zilyetlik süresinin gerçekleşmesi, bölgede kadastro başlayıncaya kadar tapu dışı satışın bozulmaması gerekir. Olayda, bölgede tapularına 30.5.1986 tarihinde başlamıştır. Taşınmaz, davacı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı Mehmet, dava konusu taşınmazı davalı Fahrettin'in bayilerine 3 .8 .1966 gününde satıp teslim etmiştir. Davalı Fahrettin aleyhine men'i müdahale davasının açıldığı 22.10.1986 gününe kadar on yıllık yasal süre dolmuştur. Taşınmazın kadastro tespiti 15.9.1988 gününde yapılmış olup bölgede tapulamanın başladığı 30.5.1986 tarihine kadar 1966 yılında yapılan tapu dışı satış bozulmamıştır. Bu biçimde, davalı Fahrettin yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen tapu dışı satın almanın koşulları oluşmuştur. Çoğunluğun dayandığı kesin hüküm olgusuna gelince, kesin hüküm taşınmazın davacı Mehmet 'e ait olduğunu gösteren hukuki bir delildir. Tapu dışı satın almanın hukuksal yapısında, taşınmazın kayıt malikine ait olduğu açıktır. "Olayımızda davacıya aittir". Tapu dışı satın almalarda sorun, dava konusu taşınmaz; tapu kaydına veya kesin hükme göre davacı ya mı, yoksa davalıya mı aittir diye çözümlenemez. Kesin hükmün kabul ettiği, taşınmazın kayıt malikine ait olduğu bir gerçektir. İşin özünde taşınmaz kayıt malikine aittir.Bunun istisnası olan ve Medeni Kanunun hükümlerine göre geçersiz olduğu halde 3402sayılı Kadastro Kanununa göre geçerli sayılan, taşınmaz üzerinde tapu dışı satın almanın koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekir. Yukarda açıklandığı gibi mahkemece bu yönler araştırılmış ve yerine getirilmiştir. Hükmün bu nedenlerle  o n a n m a s ı gerekir. Buna aykırı düşen çoğunluk görüşüne karşı oydayım.
 
Kadir TOKMAN
Üye.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini