 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1990/6072
K: 1990/4905
T: 17.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 69 parsel sayılı 8700 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına, satınalmaya ve zilyetliğe dayanılarak davalı Feridun Fahri U. adına tesbit edilmiştir. Davacı hazine, taşınmazın dere metrukatı olduğunu ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı Feridun Fahri U. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan keşif, uygulama, inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece dava konusu taşınmazın davalı tarafın dayandığı vergi kaydının kapsamı içinde kaldığı, taşınmaz edinme koşullarının davalı taraf yararına gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Yerel bilirkişi sözleri dava konusu taşınmaza komşu 68, 70, 687, 685 parsele sayıl taşınmazlara ait tesbit tutanak ve dayanaağı belgelerin örnekleri getirtilerek denetlenmemiştir. Vergi kaydı, mer'ası sınırı itibariyle genişletilmeye elverişlidir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmünce bu nitelikteki belgeler yüzölçümüm ile geçerlidir. Taşınmazın yözülçümü ise, vergi kaydında yazılı miktardan fazladır. Taşınmazın güney sınırında eylemli durumda 82 sayılı mer'a parseli bulunmaktadır. Başka bir deyişle, taşınmaz mer'aya bitişiktir. Yerel bilirkişiler mer'adan yer kazanılmasının mümkün olduğunu haber verdikleri halde, bu yön üzerinde de durulmadığı gibi yöntemine uygun bir biçimde mer'a araştırması da yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde; öncelikle, dava konusu taşınmaza komşu 68,70,687 ve 685 parsel sayılı taşınmazlara ait tesbit tutanakları ile dayanağı belgelerin örnekleri getirtilmeli, mahallinde yeniden yaşlı ve tarafsız, çevreyi iyi bilen 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu aracılığı ve teknik bilirkişi yardımı ile keşif yapılarak davalının dayanadığı vergi kaydı uygulanmalı vergi kaydının nizalı taşınmaza ait olup olmadığı, komşu parsellere revizyon gören belgelerden de yararlanmak suretiyle saptanmalı, yerel bilirkişiler tarafından arz üzerinde gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye çizdirilecek krokide işaert ettirilmeli, ondan sonra, taşınmazın tümünün veya bir bölümünün geleneksel biçimde kullanılagelen kamu malı niteliğinde mer'a olup olmadığı, varsa bölgeye ait mer'a tahsis kayıtları getirtilmek ve davanın sonucunda yararı olmayan komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişi aracılığı ile belirlenmeli, gerekirse tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar taşınmaz başında dinlenmeli ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek kamu malı niteliğindeki mer'aların zilyetlikle iktisabına olanak bulunmadığı; vergi kaydının nizalı taşınmaza ait olduğunun belirlenmesi halinde ise, miktarı ile geçerli olabileceği gözönünde bulundurularak deliler takdir ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gereği gibi araştırılmadan yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, davacı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.4.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.