 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1990/5272
K: 1990/7629
T: 19.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü.
KARAR : Kadastro sırasında dauva konusu taşınmaz davalı taraf adına tesbit edilmiş, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak süresinde dava açmıştır. Mahkemece, dava açılırken harç yatırılmamış olduğu gerekçe gösterilerek "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerçekten, 9 Ekim 1987 gününde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesinde, kadastro davalarının da harca tabi olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Diğer yandan, 6.2.1984 gün ve Esas 1987/7 - Karar 1884/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ise, harca tabi olmayan davalarda hakimin dava dilekçesini havale tarihinde; harca tabi davalarda hakimin dava dilekçesini havale tarihinde; harca tabi davalarda ise harcın ödendiği tarihte davanın açılmış sayılacağı öngörülmüştür.
Davanın ne zaman açılmış sayılacağına dair yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun "Dava İkamesi" başlıklı 178. maddesinde, "Arzuhallerin mahkeme kalemine kaydı tarihinde dava ikame edilmiş addolunur." şeklinde ifadesini bulan yasa hükmüne rağmen, hakim tarafından süresi içinde havalesi yapılan ya da harcı yatırılmış olan dava dilekçeleri, herhangi bir nedenle daha sonraki bir tarihte deftere kaydedilmiş ve bu hususta davacıya atfı kabil bir kusurda bulunamamış ise, havalenin yapıldığı veya harcın yatırıldığı tarihte davanın açılmış sayılacağı öngörülmüştür.
Bu nedenlerle; harca tabi bir davada, dilekçenin harç alınmadan kaydının yapılmış olması halinde usulün 178. maddesinde yer alan açık hüküm sebebiyle davanın süresinde açılmış olduğu yönünde kuşkuya düşmemek gerekir.
Ancak; bu durumda, Harçlar Kanununun 27. maddesi uyarınca, davacıya tanınacak makul bir süre içinde gerekli harcın yatırılması sağlanarak yargılamaya bundan sonra devam olunması icabeder.
Mahkemece bu yönlerden yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isakbetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 19.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.