 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1990/3264
K. 1992/20854
T. 16.11.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İLAN - BÖLGE
HARİCİ SATIŞIN KADASTRONUN
BAŞLAMASINDAN ÖNCE YAPILMASI
TUTANAĞIN DUZENLENMESINDEN ÖNCEKİ ZİLLİYEDLİK
KAYIT MALİKİ
ÖZET Genelde Türk Taşınmaz Hukuku, Medeni Kanun ile düzenlenmiştir. İstisnalarından biride 3402 sayılı Kadastro Kanunudur. Kanun uygulamada ilan ve bölgeyi esas almıştır. Kadastronun başlamasından önceki tasarruflarda uygulanır. Sonraki tasarruflar için uygulanmaz. Bölgede kadastro 1.7.1964 gününde başlamış, harici satış 13.2.1970 gününde yapılmıştır.
Hal böyle olunca, taşınmaz tapu dışı satışla iktisap edilemez. Taşınmazın kayıt maliki adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
(3402 s. Kadastro K. m. 2, 4, 33/4)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 381 parsel sayılı 1750 m2. yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak davacı Emine ve paydaşları adına tesbit edilmiştir. Hüseyinin satın almaya ve zilyedliğe davalı itirazı, komisyonca kabulü ile taşınmazın davalı Hüseyin adına tesbitine karar verilmiştir. Davacı Emine, taşınmazı davalıya satmadığını ileri sürmüş ve dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Emine tarafından temyiz edilmiştir.
Genelde Türk Taşınmaz Hukuku, Medeni Kanun ile düzenlenmiştir. İstisnalar vardır. Bunlardan biri de 3402 sayılı Kadastro Kanunudur. 3402 sayılı Kanun, taşınmazların tescilinde göz önünde bulundurulması gereken hükümleri içerir. 3402 sayılı Kanun kadastrosu yapılacak bölgede ilanla uygulanmaya başlar. Kadastro Kanununun 2. maddesi, kanunun uygulanmasında bölgeyi esas almıştır. Bu Kanunun 4. maddesinde ilanın ne zaman ve nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Bölgede kadastro başlamamış veya tamamlanmış ise, bu kanun hükümleri uygulanmaz. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33/4. maddesinde bu kanunun uygulanacağı diğer haller gösterilmiştir. 4. maddede aynen; "bu kanunun zilyede tanıdığı haklar kadastrosuna başlanan bölgede zilyedin leh ve aleyhine açılan davalarda iddia ve def'i olarak ileri sürülebilir" hükmü getirilmiştir. Kanun uygulamada ilan ve bölgeyi esas almıştır. Bu nedenle kanun bölgede kadastronun başlamasından önceki tasarruflarda uygulanır. Sonraki tasarruflar için uygulanmaz. Başka deyişle, bölgede kadastro başladıktan sonraki tasarrufla da uygulanamaz. Olayda bölgede kadastro 1.7.1964 gününde başlamıştır. Hangi satış kadastronun başlamasından sonra 13.2.1970 gününde yapılmıştır. Hal böyle olunca, tapu dışı satışa değer verilerek hüküm kurulamaz. Taşınmazın tapu dışı satışla iktisabı mümkün değildir. Tapu kaydına değer verilerek taşınmazın kayıt maliki adına tesciline karar verilmek gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 16.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Hükmün asıl dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi hükmüne göre, tapulu taşınmazın tapu dışı satımı üzerine tesbit gününe kadar 10 yıl süreyle zilyed olan kişinin taşınmazı iktisap edeceği ve kadastro tesbitinin tapu dışı satın alan zilyed adına yapılacağı hükmü bulunmaktadır. Kanunda tapu dışı satışın bölgede tapulama başlamasından önce yapılması gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kanunda bulunmayan bir unsurdan söz edilerek kararın bozulması doğru değildir. Tapu dışı satış koşulları gerçekleşmiştir. Bu nedenle, hükmün o n a n m a s ı görüşündeyiz.
İbrahim HAZNEDAROĞLLI Mehmet YILDIZ
Üye Üye