Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1990/16105
K: 1990/15573
T: 20.12.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbittinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik rapora ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
 
  KARAR : Dava konusu 732 parsel sayılı 7050 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen belgeli zilyetliğe, paylaşmaya, bağışlamaya dayanılarak davalı taraf adına tesbit edilmiştir. İtirazı Komisyonca reddedilen davacı Güllü taşınmazın kök miras bırakandan kalıp, kendi payıda olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı taraf adına tapuya tescili karar verilmiş, hüküm davacı Güllü tarafından temyiz edilmiştir.
  Dava konusu taşınmazın 1945 tarihinde ölen Sadık'a ait olduğu ölümüyle mirasçılarına kaldığı yönünde uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davacının miras bırakanı Şirin ile Sadık'ın arasında köy ihtiyar heyeti aracılığı ile yapılan 5.3.1932 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve taşımazda davacının annesi Şirin'den gelen miras hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Madeni Kanunun 475. maddesi ve bu konudaki 11.2.1959 tarihli, 16/14 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mirastan feragat sözleşmesi, bütün miras mukaveleleri gibi Medeni Kanunun 492. maddesi hükmünce resmi vasiyet şeklinde yapılması gerekir. Oysa, 5.3.1982 tarihli sözleşme resmi vasiyet şeklinde yapılmamıştır. Bu nedenle davalı taraf anılan sözleşmeye dayanamaz. Mirasçılar arasında zamanaşımı hükümleri de uygulanmaz. Bu durumda, mahkemece Sadık terekesinde kızı Şirin'in miras hakkının 1/4 oranında bulunduğu gözönünde tutularak Şirin mirasçılarının araştırılıp davacının Şirin terekesindeki miras payı saptanmalı ve bu payın davacı, arta kalan payın ise iştirak halinde bulunduğu da belirtilerek davalı taraf adına tapuya tesciline karar verilmelidir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yazılı şeklide hüküm kurulması isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.12.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini