 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1989/7851
K:1989/8091
T:29.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİ
- HARÇ
- DAVA DİLEKÇESİ
ÖZET : 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine göre, kadastro davalarıda harca tabi tutulmuştur.
Dava dilekçesinin, mahkemenin esas defterine kaydedilebilmesi için, gerekli harcın ödenmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K m. 36)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 84,86, 207, 253, 255, 281, 124, 207, 175, 216, 223, 228, 231, 240, 245 ve 259 parsel sayılı taşınmazlar Abdülkadir ve Yusuf 188 ve 26? parsel sayılı taşınmazlar ise Abdullah ve Yusuf adlarına tesbit edilmiştir. Tutanaklar 13.10.1987 ile 12.11.1987 günleri arasında askıya çıkarılmıştır. Davacı 10.11.1987 günlü dilekçeyi Kadastro Mahkemesine vermiştir. Dilekçe kadastro mahkemesi nin 1987/1 99 esas numarasına kaydedilmiştir. Mahkemece kesin mehle rağmen davacının alınması muktazi başvurma harcı ile 1/4 peşin harcı yatırmadığından bahisle davanının reddine taşınmazların tesbit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş. Hüküm davacı Halit (Halil) tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi hükmünce, kadastro davaları da harca tabi tutulmuştur. Bu itibarla, kadastro mahkemesine verilen dava dilekçelerinin başvurma ve peşin harca tabi tutulması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 6.2.1984 gün ve 1983/7 esas, 1984/3 karar sayıı kararında da vurgulandığı üzere, harca tabi davalarda davacı, dava dilekçesini hakime havale ettirmek suretiyle kendisine düşen görevi yerine getirmiş sayılamaz. Çünkü, dilekçenin hakim tarafından havalesi ile davacının, dilekçe üzerindeki tasarruf yetkisi henüz sona ermemiş dilekçe mahkemenin malı olmamıştır. Davacının, Harçlar Kanunu hükümleri gereğince ödemekle yükümlü bulunduğu harçları da yatırması zorunludur. Böylece harca ilişkin işlemleri de tamamlayıp gerekli harçları ödedikten sonradır ki, davacı kendisine düşen görevleri yerine getirmiş sayılır. Bundan sonradır ki, davacının dava dilekçesi üzerindeki tasarruf yetkisi sona ermiş ve dilekçe mahkemenin malı olmuştur. Bu nedenle dava dilekçesinin mahkemenin esas defterine kaydedilebilmesi için gerekli harçların ödenmesi ön koşuldur. Olayımızda, davacıdan başvurma harcı ve taşınmazların belirlenen değerleri toplamı üzerinden Harçlar Kanunu gereğince alınması zorunlu 1/4 peşin harç alınmadan dilekçe esas defterine kaydedilmiştir. Başvurma ve peşin harç alınmadan başka bir anlatımla dilekçe mahkemenin malı olmadan esas defterine kaydedilemez. Bu işlemler ve yasal zorunluluk yerine getirilmeden dilekçenin esas defterine kaydedilmiş olması davanın açıldığı anlamına gelmez. Lüzumlu harçlar alınmadığı için hadisemizde 492 sayılı Harçlar Kanununun 27 ve 127. maddeleri hükümlerinin de uygulama olanağı yoktur. Ortada yöntemine uygun bir biçimde açılmış esas defterin kaydı gereken bir dava dilekçesi bulunmadığına göre; esasın kapatılmasına, tesbit tutanakları kesinleştiğinden gereği yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmek gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması, kabule görede; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz, davacının tem yiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün. BOZULMASINA, 29.6.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.