 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1988/216
K:1988/243
T:19.01.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* TAPULAMA TESBİTİ
* ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILMIŞ OLAN YERLER
ÖZET:Orman sınırları dışına çıkarılmış olan yerlerde, 31.12.1981 tarihinden önceki günlü vergi kaydı veya geçerli bir belgeye dayanılarak sürdürülen zilyetliğin iktisaba yeterli süreye ulaşması durumunda, taşınmazın zilyetleri adına tesbiti yapılabilir.
(3402 s. Kadastro K. m. 45,20)
Taraflar arasındaki tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde Olduğu anlaşıldı ,tetkik raporu Ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında dava konusu taşınmaz, 1942 tarihinde yapı(an orman kadastro harita ve tutanağının kapsamında kaldığı, ancak 1744 sayılı Yasanın uygulanması sonucu orman sınırları, başka bir deyişle orman rejimi dışına çıkarıldığından söz edilerek Hazine adına tespit edilmiştir. kirazı tapulama komisyonunca reddedilen davacı, vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak deva açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın 1.942 yılında kesinleşen orman sınırlandırma harita ve tutanağının kapsamı içinde iken 1744 sayılı Yasanın uygulanması sonucu orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tapulama sırasında da tarım arazişi niteliği ile tespit edildiği anlaşılmaktadır. 9 Ekim 1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesinde, orman sınırları dışına çıkarılmış olan yerlerde, 31.12.1981 tarihinden önceki gönlü vergi kaydı veya geçerli bir belgeye dayanılarak sürdürülen zilyetliğin iktisaba yeterli süreye ulaşması halinde, taşınmazın, zilyetleri adına tespit edileceği hükmü getirilmiş bulunmaktadır. Anılan Yasanın geçici 4. maddesi gereğince işbu hükmün eldeki davalarda uygulanması zorunludur. O halde; ağzı edilen yasa hükmü gözönünde tutularak, dayanılan vergi kaydı yükümlüsü ile davacının akti yada miras ilişkisi saptandıktan sonra kayıt 3402 sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca yerine uygulanmalı dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin bir şekilde belirlenmeli, vergi kaydı kapsamında katan bölüm yönünden davacı tarafın göstereceği zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenerek anılan Yasanın 14. maddesi uyarınca zilyetliğin başlangıç günü ve sürdürülüş biçimi ayrıntılı şekilde saptanmalı, ondan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Malı kemece bu yönde araştırma ve uygulama yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, davacının temyiz itirazları ,bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA). 19.1.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.