 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1988/14828
K:1988/13250
T:22.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* TUTANAK BİLİRKİŞİLERİ (TANIK SIFATI İLE DİNLENMELERİ)
ÖZET : Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların açıklamaları (beyanları ile tutanak bilirkişilerinin açıklamaları arasında çelişki bulunması halinde; tutanak bilirkişileri de tanık sıfatı ile dinlenerek, anlatımlar (ifadeleri arasındaki çelişkiler giderildikten sonra hüküm kuru imalıdır.
(3402 s. Kadastro K. m. 30/1)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında dava konusu taşınmaz Hazine adına tesbit edilmiştir. davalı tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı komisyonca kabul edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kanunları uyarınca Hazineye kalan yerlerden olduğunu, bu nitelikteki yerlerin zilyetlikle iktisap olunamayacağını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, taşınmazın davalı taraf adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaza ait tesbit tutanağında taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden Hazineye kaldığı vurgulanmıştır. Tutanakda imzaları bulunan tutanak bilirkişileri ile köy muhtarı dinlenmemiştir. Yaşları itibariyle taşınmazın öncesini bilemeyecek durumda olan yerel bilirkişi ile tanıkların dayanaktan yoksun sözlerine değer verilerek hüküm kurulmuştur. Diğer tarafdan; mahkemece bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri tutanak içeriği ile çeliştiği~halde, tutanak bilirkişilerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/1. maddesi hükmünce dinlenmeleri gerekip gerekmeyeceği yönü gözardı edilmiştir. Eksik inceleme ve uygulama ile karar verilemez. 0 halde; yeniden yapılacak keşifde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/1. maddesi hükmüde dikkate alınarak tutanak bilirkişileri ve muhtar ile yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın başında dinlenmek suretiyle taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, zilyetliğin sürdürülüş biçiminin ekonomik amaca uygun olup olmadığı, taşınmazın öncesinin kaçak ve yitik kişilerden kanunları uyarınca devlete kalan yerlerden olup, olmadığı olaylara davalı olarak sorulup saptanmalı, tutanak bilirkişileri, yerel bilirkişi ve tanıkların sözlerinde aykırılık bulunduğu takdirde bu çelişki giderilmeli, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 22.12.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.