 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1988/13863
K: 1988/12402
T: 12.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro ssırasında 59 parsel sayılı 6200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz irs yolu ile gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve paylaşmaya dayanılarak 14.10.1987 gününde Kazım adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine; 18.1.1988 günlü dilekçesi ile zilyetlik yolu ile taşınmaz edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşmediğini, taşınmazın özel mülkiyete konu olmayacak yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, tutanak ve eklerinin Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazın tespiti 3402 sayılı Kadastro Kanununun yürürlüğe girdiği günden sonra 14.10.1987 gününde yapılmıştır. Kadastro tutanağı 18.1.1988 gününde askıya çıkarılmış, Kadastro Yasasının 11. maddesinde yazılı 30 günlük askı ilan süresi 17.2.1988 gününde sona ermiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 160.-162. maddeleri ile Kadastro ilanları Hakkındaki Yönetmeliğin 9. maddesi hükmünce, 30 günlük hak düşürücü sürenin hesaplanmasında tutanağın askıya çıkarıldığı günün hesaba katılmayacağı tabiidir. Öğreti ve tüm uygulamalar da bu doğrultudadır. Şu hale göre, olayımızda 30 günlük sürenin hessabında başlangıç tarihi olarak 19.1.1988 gününün kabulü ve sürenin bu tarihe göre saptanması gerekir.Sürenin başlangıç tarihi 19.1.1988 günü olarak kabul edildiğinde 30 günlük süre 17.2.1988 günü sona ermektedir. Kadastro tutanağının askıya çıkarıldığı güne kadar Hazine tespite itiraz etmemiştir. Bu nedenle tutanak içeriği 17.2.1988 günü Hazine yönünden kesinleşmiştir. Dava 30 günlük süre geçtikten sonra 18.2.1988 gününde açılmıştır. 17.2.1988 günü, başka bir deyişle son gün de tatile raslamamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/B maddesinde; 11. maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davalara Kadastro Mahkemesinde bakılacağı vurgulanmıştır. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen dikkate alınması zorunludur. Bu nedenlerle 30 günlük süre geçirildikten sonra açılan davanın, başka bir deyişle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli yerel (genel) mahkemeye gönderilmesine, tutanak ve eklerinin gereği yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen sebebler ve karada yazılı değer gerekçelere göre davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan onama ilam harçı alınmasına yer olmadığına, 12.12.1988 gününde oybirilği ile karar verildi.