 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1988/12513
K: 1988/11402
T: 23.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 529 parsel sayılı 91100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Kadastro komisyonu tarafından itirazı reddedilen davacı, muhtaç çiftçi olarak taşınmazın kendisine tevzi edildiğini, o tarihten beri taşınmazın nizasız ve fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, parselin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın 4753 sayılı yasa hükümlerine dayalı olarak Hazine adına oluşturulan ve tesbite dayanak yapılan 2.1.1964 gün 2017 numaralı tapu kaydının kapsamı içinde kaldığı yönünde yanlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çekişme, taşınmazın toprak tevzii kapsamı içinde kalan dava konusu parseli 4753 sayılı yasa hükümlerine dayanarak kendisine tevzi cetveli ve haritası getirtirmiş, mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi tevzi cetvelinde ve haritasında kapsamı içinde kaldığını bildirmiş, teknik bilirkişi de bu yönü doğrulamıştır. Diğer taraftan, dinlenen yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmazın tevziğ gününden beri davacının tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğunu haber vermişlerdir. 3402 sayılı Kadarstro Kanunu ile 766 sayılı Tapulama Yasası yürürlükten kaldırılmış, anılan yasanın geçici 4 üncü maddesinde iş bu yasa hükümlerinin derdest, başka bir deyişle elde mevcut davalarda da uygulanacağı ilkesi getirilmiştir. 3402 sayılı kadarstro kanununun 46/2 nci maddesinde ise "Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallardan iskan veya toprak tevzii suretiyle verilen yerlerin işlemleri tamamlanmamış olsa dahi başka bir şart aranmaksızın hak sahipleri adına tesbit ve tescil olunacağı" vurgulanmıştır. Davacının anılan ve lehine olan iş bu madde hükmünden yararlanması gerekir. Dosya arasında mevcut Toprak İskan Müdürlüğünün 19 Eylül 1983 gün ve 076/5263 sayılı cevabı yazılarında; dava konusu taşınmazın toprak tevzi komisyonu tarafından davacıya verildiği ve işlemlerin valilikçe onaylandığı belirtilmiştir. Yukarda belirtilen nedenlere göre onaylanmış tevzi cetveli ve dayanağını teşkil eden haritaya değer verilerek taşınmazın davacı adına tapu kaydının oluşturulmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerer yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 23.11.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.