 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1988/10107
K. 1992/15832
T. 15.6.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİ
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
MİKTAR SINIRLAMASI
ÖZET 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde sözü edilen belgesiz zilyetlikle, bir çalışma alanı içerisinde, kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm taşınmaz edinme imkanı sağlanmıştır.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 88 parsel sayılı 3875 m2. yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan söz edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Satılmış'ın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı tapulama komisyonunca kabul edilmiştir. Hazine, tesbit nedenine dayanmış ve dava açmıştır. Fazlı, duruşma aşamasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece katılanın davasının kabulüne, Hazine davası nın reddine, komisyon kararının iptali ile taşınmazın katılan davacı Fazlı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz üzerinde davaya katılan Fazlı'nın tesbit gününe kadar sürdürdüğü zilyetliğin 20 yıla ulaştığı, mahkemece yapılan keşif, bilirkişilerin düşünceleri, toplanıp değerlendirilen diğer delillerle saptanmıştır. Bu nedenlerle Hazinenin diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde sözü edilen belgesiz zilyetlikle bir çalışma alanı içerisinde kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm taşınmaz edinme imkanı sağlanmıştır. Davaya katılan bu hükümden yararlanır. 0 halde katılan hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde Öngörülen araştırma yapılmalıdır. Mahkemece katılan Fazlı hakkında bu yönden araştırma yapılmaması isabetsiz olduğu gibi, kısa kararda taşınmazın teknik bilirkişi krokisinde belirtildiği şekilde 2197 m2. olarak düzeltilmek suretiyle davaya katılan adına tapuya tesciline karar verildiği halde, gerekçeli kararda taşınmazın tamamının katılan adına tapuya tesciline şeklinde çelişkili hüküm kurulması dahi isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 15.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.