 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E: 2004/3661
K: 2005/10299
T: 30.6.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZİMMET
İçtihat Özeti: 4389 sayılı Kanuna muhalefetten yargılanan sanıkların fiilleri sonucu oluşan banka zararının her bir sanık bakımından ayrı ayrı olmak üzere kesin olarak belirlenip, hangi sanığın oluşan bu zararı ne miktarda tazmin ettiği ve tazmin edilmeyen banka alacağından hangi sanığın ne miktarda sorumlu olacağı hususlarının konusunun uzmanı bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekir.
(4389 s. Bankalar K. m. 22, 33)
(5237 s. TCK. m. 247)
4389 sayılı Kanuna muhalefetten sanıklar, Mehmet ve Mehmet Ali haklarında yapılan duruşma sonunda; hükümlülüklerine dair (Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 11.9.2003 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi, müdahil ve sanık Mehmet müdafii ile sanık Mehmet Ali tarafından süresinde sanık Mehmet Ali tarafından duruşmalı inceleme isteğinde de bulunulan istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama isteyen 20.1.2004 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Sanıklardan Mehmet'in Türkiye V….Bankası Mut Şubesinde birinci derece imzaya yetkili şube yetkilisi, sanık Mehmet Ali'nin de aynı şubede kasa yetkilisi olarak görev yaptıkları sırada 5.5.1999-15.4.2002 tarihleri arasında 77 banka müşterisine ait muhtelif hesaplardan bir kısım evraka mudiler yerine imza atmak suretiyle, bir kısım evrakta ise müşteri imza yerini boş bırakarak, bir kısım evrakta da yetkili imzası olmaksızın düzenledikleri tediye fişleri ile paraları zimmetlerine geçirdikleri belirtilmiş olup, sanıkların savunmalarında bir kısım mudilerin kendilerine hesapları üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi verdiklerini belirttikleri ve dikkate alınarak savunmaları doğrultusunda sanıklara mudilerce hesapları üzerinde işlem yapmaları için talimat verip vermedikleri hususu sorulup banka iç mevzuatı gereği mudilerin banka görevlisi olan sanıklara hangi işlemler için ne tür yetki vereceği hususu da araştırılıp, sanıkların tek imza ile yetkili imzası bulunmaksızın ödeme yapmalarının mümkün olup olmadığı da tesbit edilerek yetkili imzası olmadan ödeme yapılmasının mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde düzenlenen bir kısım belgelerde yetkili imzası mevcut olmadığından yapılacak olağan kontrolde zimmetin ve miktarın ortaya çıkabileceği ve eylemin basit zimmet suçunu oluşturacağı, sanıkların yetkili imzalarını tamamlayarak düzenledikleri evrak yönünden ise fiillerin açığa çıkmasını engelleyecek nitelikte hileli işlemlerle gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, bu şekilde yapılan usulsüzlüklerin olağan inceleme ve araştırma sonucu banka görevlilerince ilk bakışta anlaşılabilir nitelikte bulunup bulunmadığı, suçun banka dışı araştırmayı gerektirecek derecede bankayı aldatıcı ve fiilin açığa çıkmasını engelleyecek her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenip işlenmediği, sanıkların attıkları taklit imzalar ile müşterilere ait banka kayıtlarındaki tatbik imzalar arasında fark bulunup bulunmadığı hususları konunun uzmanı bilirkişi heyeti marifetiyle araştırılıp tesbit edilerek düzenlenecek rapor sonucuna göre eylemlerin basit veya nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı sorulup suç niteliğinin buna göre saptanması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eylemlerin tamamının basit zimmet olarak değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
- Sanıklardan her birinin kendi fiiliyle hangi müşteriye ait hesaptan ne kadar parayı kendi adına zimmetine geçirdiği ve hangi müşteriye ait hesaptaki ne miktar parayı ortak fiilleriyle birlikte zimmetlerine geçirdikleri hususları bankacılık konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla sanıkların zimmete geçirdikleri miktarın tamamından birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi,
- Sanıkların bir kısım müşterilere ait döviz hesaplarından zimmetlerine geçirdikleri miktarların mal edinme tarihlerindeki Merkez Bankası efektif döviz satış kurlarına göre zimmetin Türk Lirası karşılığının hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi,
- Sanıkların filleri sonucu oluşan banka zararının her bir sanık bakımından ayrı ayrı olmak üzere kesin olarak belirlenip, hangi sanığın oluşan bu zararı ne miktarda tazmin ettiği ve tazmin edilmeyen banka alacağından hangi sanığın ne miktarda sorumlu olacağı hususlarının konunun uzmanı bilirkişi marifetiyle tesbit edilerek sonucuna göre hüküm tesisi,
- Maktu vekalet ücretinin müdahil yerine vekiline ödenmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, müdahil ve sanık Mehmet müdafii ile sanık Mehmet Ali'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün (BOZULMASINA), 30.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.