 |
T.C
YARGITAY
7. CEZA DAİRESİ
E: 2004/19169
K: 2004/9098
T: 05.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- SU ÜRÜNLERİ KANUNUNA MUHALEFET
- CEZA KARARNAMESİ
1380 s. K/32
1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa muhalefet suçundan sanıklar M.T., Z.İ., N.T. ve M.C.Y.nin, anılan Kanunun 36/i maddesi uyarınca ayrı ayrı 346.783.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmalarına; sanıklardan Z.İ.nin evvelce işlemiş olup, ertelenmiş bulunan Ahlat Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2002 gün ve 2001/102-2002/70 sayılı kararıyla hükmedilen 115.078.860 TL ağır para cezasının, N.T.nin ertelenmiş bulunan, Ahlat Sulh Ceza Mahkemesinin 13.11.2001 gün ve 2001/79-97 sayılı kararıyla hükmedilen 177.957.000 TL ağır para cezasının, TCK.nun 95/2.maddesi uyarınca ayrı ayrı infazına dair, Ahlat Sulh Ceza Mahkemesinin 06.05.2003 gün ve 2003/17-39 sayılı ceza kararnamesine vaki itirazın kabulü ile bu ceza kararnamesinin kaldırılarak, duruşma yapılmak ve esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Ahlat Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin, Ahlat Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2003 gün ve 2003/60-26 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 12.05.2004 gün ve 21639 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2004 gün ve Y.E.2004/097224 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkûr ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 1380 sayılı Kanuna muhalefet suçlarına ilişkin yargılamanın suç tarihinde yürürlükte bulunan anılan Kanunun 32/1.maddesi uyarınca 3005 sayılı Kanunun hükümlerine tabi olduğu ve ceza kararnamesi ile hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, Ahlat Sulh Ceza Mahkemesince ceza kararnamesi ile hüküm kurulmasında,
Kabule göre de, ceza kararnamesi ile sanık hakkında ağır para cezası hükmedilmiş bulunmasına ve itirazın kabul edilerek ceza kararnamesinin iptaline karar verilmiş olunmasına göre, Ahlat Asliye Ceza Mahkemesince, CMUK.nun 390/3. maddesi hükmü uyarınca CMUK.nun 302/2. maddesi doğrultusunda itirazın konusu olan mesele hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, yazılı şekilde karar verilmiş olunmasında isabet görülmemiş ve CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuş bulunmakla gereği görüşülüp düşünüldü.
1380 sayılı kanunun uygulanan 32/1. maddesinde bu kanunda yazılı suçlan işleyenler hakkındaki duruşmaların 3005 sayılı yasanın 1. maddesinin (A) bendindeki yer ve aynı kanunun 4. maddesindeki zaman kayıtlarına bakılmaksızın sözü edilen kanun hükümlerine göre yapılacağı belirtildiğine göre, davanın ceza kararnamesi ile sonuçlandırılması mümkün olmayıp usulen duruşma açılıp yargılama ve sonucunda hüküm kurulması zorunludur.
Diğer taraftan,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.11.1986 tarih ve 280/506 sayılı kararında da işaret olunduğu gibi CMUK.nun duruşma yapılmasına, bitirilip hüküm kurulmasına ilişkin 261, 264, 265, 266, 253. maddelerindeki usul ve kurallarına uymamak kesin biçimde yasaya aykırılığı oluşturur. Bunun sonucu olarak da esas hakkında verilen karar yargılama yapılmak suretiyle verilmiş hukuken geçerli bir karar olmayıp yok hükmündedir. Esasa ilişkin hükümlerin yazılı emir yoluyla bozulması halinde yeniden yargılama yapılmaması yargılama yapılarak ittihaz olunmuş kararlar içindir. Bu itibarla esası çözümleyen karar yargılama yapılmaksızın verilmiş olduğundan yeniden yapılacak muhakeme tekriri muhakeme mahiyetinde olmayıp ilk defa yapılacak muhakeme niteliğindedir ve bunda da zorunluluk vardır.
Bu itibarla yazılı emre dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden Ahlat Asliye Ceza Mahkemesinden 2.6.2003 gün ve 2003/60-26 sayılı kararın CYUY .nun 343. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin 29.7.2003 gün ve 25183 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 29.1.2004 tarihinde yürürlüğe giren 4950 sayılı yasa hükümleri de nazara alınarak mahallinde mahkemesince düşünülmesine 5.7.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.