 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E: 2002/9327
K: 2002/9059
T: 12.6.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· 4389 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
· BASİT ZİMMET - NİTELİKLİ ZİMMET
ÖZET: Sanığın, mudilerin imzasını taklit ettiği tediye fişin-deki sahte imza ile banka kayıtlarındaki bu mudilere ait tatbik imzanın, banka görevlilerince ilk bakışta mudiye ait olup olmadığının anlaşılabilir nitelikte bulunup bulunmadığını araştırılmalı; anlaşılması halinde iğfal kabiliyetinin bulunmadığından bahisle eylemin adiyen zimmet, anlaşılamaması halinde ise aldatıcılık unsurunun bulunduğunun kabulü ile eylemin, nitelikli zimmet suçunu oluşturacağını gözetilmelidir.
(4603 s. Resmi Bankalar K. m. 2/2)
(4389 s. Bankalar K. m. 22/10)
(765 s. TCK. m. 202)
4389 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Ahmet Nazım hakkında yapılan duruşma sonunda: Hükümlülüğüne dair (Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.11.2001 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi, müdahil Banka vekili ile sanık vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının Bozma isteyen 3.5.2002 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Ziraat Bankası Alanya şubesinde şef yardımcısı olan sanığın, emekli, vadeli ve vadesiz tasarruf hesabı, vadeli döviz tevdiat ve yatırım hesaplarından kendi şifre ve parafı veya diğer personelin şifre ve parafını kullanarak düzenlediği tediye fişlerine mudinin imzasını almak veya mudi yerine sahte imza atmak sureti ile bankada görev yapan diğer personele gerçeğe aykırı beyanda bulunarak tesis ettiği 143 ayrı usulsüz işlemle zimmetine para geçirdiği iddia edilmekle, sanığın mudilerin imzasını taklit ettiği tediye fişindeki sahte imza ile banka kayıtlarındaki bu mudilere ait tatbik imzanın banka görevlilerince ilk bakışta mudiye ait olup olmadığının anlaşılabilir nitelikte bulunup bulunmadığı araştırılarak, tediye fişindeki sahte imzanın mudiye ait olmadığının ilk bakışta anlaşılması halinde iğfal kabiliyetinin bulunmadığından bahisle eylemin adiyen zimmet, anlaşılamaması halinde ise aldatıcılık unsurunun bulunduğunun kabulü ile nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı cihetle, bu konuda inceleme yapılmadan eksik tahkikat sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de
2- 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi hakkında Kanunun yürürlük tarihi ve 2. madde 2. bendinde öngörülen geçiş dönemi de nazara alınarak suç tarihin anılan yasadan önce olduğu ve fiilin Kamu bankası aleyhine işlendiği ve 4389 sayılı Yasanın 22/10. madde ve bendi delaleti ile TCK.nun 202. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Zimmete konu olan 15.105 DM'nin teselsülün sona erdiği tarihteki Merkez Bankasının satış kuru esas alınarak Türk lirasına çevrilip zimmetine geçirdiği Türk lirasına ilavesi sureti ile bulunacak toplam zararın tesbiti gerekirken Vakıflar Bankasının bildirdiği alış kuru esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, müdahil Banka vekili ve sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün sonuçta istem gibi BOZULMASINA, 12.6.2002 günü oybirliğiyle karar verildi.