 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E: 2001/8824
K: 2001/10640
T: 6.6.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4208/m.2,2/a
765/m.296
4208 sayılı kanuna muhalefetten sanıklar, Akın ve Arkadaşları haklarında yapılan duruşma sonunda: Beraatlerine dair İSTANBUL 9.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 2.12.1999 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi, Yerel Cumhuriyet Savcısı ve hazine vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 17.4.2001 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Sanıkların, değişik bankaların farklı şubelerinde, bazı şahıslar adlarına açılan dolar, mark ve TL hesaplarını kullanarak, transferin yapılmasını isteyen kişi veya firmalardan efektif alıp, bu efektifleri ya ihracat bedeli olarak saydırmak sureti ile, yada diğer illerdeki döviz ve altın ticareti ile uğraşan kişilere satmak sureti ile elde ettiği TL ile banka şubelerinden döviz satın alan ve bu dövizleri yurt dışına transfer eden ve böylece 31.999.581.000 USD tutarında kara parayı kaynak ve niteliğini değiştirmek sureti ile sınır ötesi harekete tabi tutarak akladıklarından bahisle dava açılmıştır. Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulunun 11.12.1998 günlü raporunda özetle NOURT, AKIN, AYOUB, OSMAN, RACHİD, ZAKİR, FATİH, FİSUN, FİLİZ, MUSTAFA adlarına açılan dolar, mark ve TL hesaplarını kullanarak transferin yapılmasını isteyen kişi veya firmalardan efektif alıp, bu efektifleri ya ihracat bedeli olarak saydırmak yada diğer illerdeki döviz ve altın ticareti ile uğraşan kişilere satmak suretiyle elde ettiği TL ile banka şubelerinden döviz satın alan ve bu dövizleri yurt dışına transfer eden böylelikle 20.858.102.00 USD tutarındaki para ile 11.141.479.00 USD tutarındaki kara para olması muhtemel tutarı kaynak veya niteliğini değiştirmek sureti ile sınır ötesi harekete tabi tutarak ( Transfer yoluyla ) aklayan sanıkların yargılanmasının ve bu eylemlerle transferlerle ilgili olduğu düşünülen bazı ithalatçı firmaların 1997-1998 dönemindeki ithalatlarının gümrük mevzuatı yönünden incelenmesinin uygun olacağının düşünüldüğü belirtilmiştir. 4208 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca kara para anılan yasa maddesinde sayılan fiillerin işlenmesi sureti ile elde edilen para veya para yerine geçen hertürlü kıymetli evrakla, mal veya gelirleri veya bir para biriminden diğer bir para birimine çevrilmesi de dahil sözü edilen para, evrak, mal veya gelirlerin birbirine dönüştürülmesinden elde edilen her türlü maddi menfaat ve değeri, Kara para aklama suçu da; TCY.nın 296. maddesinde belirtilenler haricinde anılan yasanın 2/a maddesinde sayılan fiillerin işlenmesi sureti ile elde edilen kara paranın elde edenlerce meşruiyet kazandırılması amacıyla değerlendirilmesi, bu yolla elde edildiği bilinen kara paranın başkalarınca iktisap edilmesi, bulundurulması, elde edenlerce veya başkaları tarafından kullanılması, kaynak veya niteliğinin veya zilyet yada malikinin değiştirilmesi, gizlenmesi veya sınır ötesi harekete tabi tutulması ve bu hareketlerin gizlenmesi, yukarda belirtilen suçların hukuki sonuçlarından failin kaçmasına yardım etmek amacı ile kaynağının veya yerinin değiştirilmesi veya transfer yoluyla aklanması veya karar paranın tesbitini engellemeye yönelik fiilleri ifade etmektedir. Mali suçları araştırma kurulunun kesinlik arz etmiyen raporunda, iddianamede adı geçen şahıslara ait çeşitli bankaların muhtelif şubelerindeki hesaplarından yapılan ihracat taahhüt hesabı kapatma ve döviz transfer işlemlerinin işlenmiş altın satışı ile ilgili olduğu, döviz transferi yapılan yurt dışındaki şirket ve kurumların Türkiyede ithalat yaptıkları şirketlerle ilgili olarak incelemenin henüz bitmediği anlaşılmakla Gümrük Müşteşarlığına bağlı teftiş kurulu tarafından yapılan inceleme sonucu beklenerek, düzenlenen raporun, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine dosyada tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılıp yukardaki açıklamalar gözetilerek anılan şirketlerin ithalat ve ihracat eylemleri ile döviz transferlerinin irtibatlı olup olmadığı, irtibatın varlığının tesbiti halinde sanıkların ayrı ayrı hukuki durumları suça iştirakleri, karar paranın elde ediliş ve aklanmaya çalışma yöntemleri saptanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, Yerel Cumhuriyet Savcısı ve hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 6.6.2001 günü oybirliğiyle karar verildi.