ÖZET : Dava konusu eşyaları Kıbrıs'tan yurda önceki girişlerinde getirdiğine dair geçerli belge ibraz edemeyen sanığın, yurda son girişi esas alınarak gümrük yönetmenliğinde belirtilen 750 Mark tutarındaki hediyelik eşya ile, zati eşya listesindeki zati eşyalar mahsup edilmeli, kalan eşyalar yönüyle mahkumiyete karar verilmelidir.

İthalleri Sağlık Bakanlığının iznine tabi olan aspirinler şahsi tedavide kullanılmadığı takdirde hediyelik eşya muafiyeti kapsamı içinde veya zati eşya olarak yurda sokulamaz.

 

 

 

1918 sayılı Kanuna muhalefetten sanık, Mehmet hakkında yapılan duruşma sonunda; hükümlülüğüne, zoralımına ve iadeye dair (Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 25.12.1996 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, müdahil hazine ve tekel idaresi vekilleri tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen 13.3.1998 tarihli tebliğ namesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

1- Sanık Kıbrıs'tan Türkiye'ye üç kez giriş yaptığına dair belgeler ibraz etmiş ise de, dava konusu eşyaları yurda son girişinden önce de Kıbrıs'tan getirdiğine dair yasal olarak geçerli bir belge ibraz edemediği gözetilerek, yurda son girişi esas alınıp, gümrük yönetmeliğinin 1189. maddesinde belirtilen 750 Mark tutarındaki hediyelik eşya ile, gümrük yönetmeliğinin eki 23 nolu zati eşya listesinde bulunan zati eşyaların mahsubuyla, kalan diğer eşyalar yönüyle mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, üç girişi için muafiyet uygulanıp yazılı şekilde hüküm tesisi,

 

2- Dava konusu eşyalar içinde bulunan ve ithalleri Sağlık Bakanlığının iznine tabi olan aspirinlerin Kıbrıs'tan gelen yolculara tanınan 750 DM'lık hediyelik eşya muafiyeti kapsamı içinde ithalinin mümkün olmadığı ve 1615 sayılı Gümrük Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğinin eki 23 numaralı zati eşya muafiyet listesine göre de ancak şahsi tedavide kullanılan ilaçların yurda zati eşya olarak muaf en sokulabileceği gözetilmeden aspirinler muafiyet kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi.

 

Kabul ve uygulamaya göre de;

 

3- Sanığın gümrük ve tekel para cezalarını ödemede aczi halinde çekmesi gereken hapis cezası, hükmolunan gümrük ve tekel para cezaları üzerinden ayrı ayrı gün olarak tayin edilmiş ise de, her iki para cezasından çevrili hapis cezası toplamının üç yılı geçemeyeceği gözetilip infazın üç yıl üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde gümrük ve tekel para cezaları ayrı ayrı nazara alınarak, gümrük para cezası yönünden üç yılla sınırlandırılıp, tekel para cezası yönünden ayrıca gün olarak tayini,

 

 

4- Nisbi harcın 579.400 lira yerine yazılı şekilde fazla tayini,

 

Yasaya aykırı, müdahil Hazine ve tekel idaresi vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, kısmen isteme uygun olarak (BOZULMASINA), 27.3.1998 günü oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972