 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/1789
Karar No: 1998/4396
Tarih: 20.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1918/m.46,49/1-2
1412/m.253
DAVA : 1918 sayılı kanuna muhalefetten sanıklar H. N. Şeremet ve I. Nedelcu haklarında yapılan duruşma sonunda: sanık I'nın 1918 sayılı yasanın 49/1 madde uyarınca ceza tertibine mahal olmadığına, diğer sanığın hükümlülüğüne ve müsadereye dair İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 8/10/1997 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil idare vekili ve sanık H. N. vekili tarafından süresinde istenilerek, sanık H. Nafiz vekili yönünden duruşmalı inceleme isteğinde bulunan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama isteyen 24/2/1998 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle, sanık H. Nafiz hakkında tayin olunan cezanın miktar ve niteliği itibariyle temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına oybirliğiyle karar verildikten Yargıtay Cumhuriyet Savcısının düşüncesi alındıktan ve sanık vekil Av. Bahri Bayram Belen savunmasını yaptıktan sonra dosyadaki kağıtlar okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanık H. N. Şeremet ile ilgili olarak yapılan duruşma sonunda toplanan deliller karar yerinde irdelenerek suçunun sübutu kabul edilmiş olay niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin cezayı artırıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıda gösterilen sebepler dışında bir isabetsizlik bulunmamış olduğundan müdahil idare vekili ve sanık H. N. Şeremet vekilinin temyiz dilekçesinde ve sanık H. N. Şeremet vekilinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü subuta, vasfa ve sair hususlara değinen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1918 sayılı yasanın 46. maddesi gereğince toplu kaçakçılık sucunda tek bir para cezası verilip müteselsilen sorumlu tutulma amir hükmüne göre sanık H. N. Şeremet ve I. Nedelcu yönüyle yapılan inceleme sonucunda,
6/4/1997 günü bölgede yapılan genel uygulamada kolluk kuvvetleri tarafından sanık I. Nedelcu'nun şifahi sorgusu alındığında halihazırda yurda girişinde kullandığı pasaportundan başka bir pasaportu daha olduğunu belirtmesi sonucunda yapılan soruşturmada bundan önceki pasaportu ve irsaliye ile yurda soktuğu dava konusu aracı diğer sanık H. N. Şeremet'e teslim ettiği ve yurt dışı edilmediğinin saptanması üzerine dava konusu araç ve H. N. Şeremet'in ele geçirildiği cihetle sanık I. Nedelcu yönüyle 1918 sayılı yasanın 49. maddesinde belirtilen kendiliğinden gelip haber verme durumunun bulunmadığı, bu nedenle fiilin etrafıyla meydana çıkmasında hizmet ve yardım ettiği gözetilerek hakkında anılan yasanın 49/2. maddesinin uygulanması gerekirken 49/1. maddeden faydalandırılması ve bu şekilde yapılan uygulamada da 49/1. maddesi içeriğine göre sanığın cezadan muaf bulunması nedeniyle beraatine karar verilmesi yerine CMUK.un 253. maddesinde de gösterilmeyen ceza tertibine yer olmadığına hükmolunması,
SONUÇ : Yasaya aykırı müdahil idare vekili ve sanık H. N. Şeremet vekilinin temyiz itirazları ve sanık H. N. Şeremet vekilinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.5.1998 günü oybirliğiyle karar verildi.