Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/9785
Karar No : 1997/11113
Tarih : 30.12.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
1380 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
KARAR ÖZETİ : Balıkçı barınağındaki demirli tekneden zapt olunan trol kapısının sanık tarafından yasak yer ve zamanda, mevzuata aykırı şekilde, gerekli izinleri almadan trolle denize açılacağını gösterir deliller tartışılmadan, sanığın teknesinde hangi trolün ele geçtiği saptanmadan ve yasada balıkçı barınağında bekleyen gemide trol ağı bulundurulmasını yasaklayan bir hüküm yokken mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Sanığın yokluğunda dinlenen tanığın ifadesi sanık hazır bulunduğunda okunup diyecekleri sorulmalıdır.
Zabıt münziinin dinlenilmesine karar verilmişse,dinlenilmeden veya dinlenilmesinden vazgeçilmeden hüküm kurulmamalıdır.
Zapt olunan eşya hakkında iade ya da müsaderehükmü kurulmalıdır
(1380 s. SUK. m. 24)
(1412 s. CMUK. m. 250,238)
 
1380 sayılı Kanuna muhalefetten sanık, İbrahim hakkında yapılan duruşma sonunda: Hükümlülüğüne ve ertelemeye dair (Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.7.1996 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, Sanık vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 17.11.1997 tarihli tebliğ namesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
 
1- 1380 sayılı Kanunun 24. maddesine göre; Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında her çeşit trol ile su ürünleri istihsali yasaktır.
 
Yönetmelik'in 16. maddesinde de: Avlanma yasağı süresince gemilerde ve istihsal yerlerinde istihsal vasıtaları bulunamayacağı, ancak yasak zaman ve yerlerden geçiş için il müdürlüklerinden izin alan gemilere bu hükmün uygulanamayacağı hususları mevcuttur.
 
29 nolu Sirküler'in 4/4. maddesinde ise: Dip trolü ve ağlarının yasak yer ve zamanlarda denizlerde bulundurulamayacağı, trollerin yasak yerlerden geçen gemilerin güvertesinde toplanmış durumda nakledilebileceği ancak trol kapılarının asılı vaziyette taşınamayacağı hüküm altına alınmıştır. Yine aynı yerde; gemi güvertelerinde bulundurulması serbest olan trol kapılarının asılı olduğu yerlerin geminin içerisine dönük vaziyette olması zorunludur. Yasak zamanlarda ise, troller ancak gemilerin güvertesinde toplanmış ve kuru olarak nakledilebilecek, ayrıca yasak yerlerden geçecek dip trol gemileri av bölgelerini, kalış yerlerini ve süresini bildirerek ilk çıkış yerlerindeki Bakanlık il Müdürlüğünden yazılı izin alıp bu izni avlanma bölgelerindeki il müdürlüklerine bildireceklerdir. Boğazlardan girecek dip trol gemilerinin trollerini mühürletmeleri ve çıkışlarında müracaatla açtırmaları gerekmektedir. Aynı maddenin 5. fıkrasında ise; Marmara Denizinde, balıkçı barınakları, barınma ve çekerek yerlerinde ambalajsız ve atık vaziyette trol ağlarının bulundurulması yasaklanmıştır.
 
Suç tutanağı ve diğer belgelerden sanığın civarda ikamet ettiği, trol kapısının da sanık hazır değilken balıkçı barınağında demirli tekneden zapt olunduğu anlaşılmakta olup, sanığın yasak yer ve zamanda trolle denize açılacağı, trolü mevzuata aykırı şekilde nakledeceği ve gerekli izinleri almayacağı yolunda bir kabulü haklı gösterir delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, trol kapısının hangi haldeyken zapt edildiği ve sanığın sorgusunda teknede trol bulunmadığına dair savunması karşısında zapt olunan trollerden hangisinin sanığın teknesinde ele geçirildiği tespit olunmadan ve ayrıca, 1380 sayılı Kanunda balıkçı barınağında bekleyen gemide trol ağı bulundurulmasını yasaklayan bir hükmün yer almadığı ve doğrudan doğruya sirkülerle getirilen yasaklamaya aykırı davranışın yasadaki cezai müeyyideyle cezalandırılmasının hukuki prensiplerine de uygun düşmeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
 
2- Sanığın yokluğunda dinlenen tanık Sabahattin'in ifadesinin hazır bulunduğu celsede sanığa okunarak diyeceklerinin sorulmaması suretiyle CMUK.un 250. maddesine muhalefet edilmesi,
 
3- 3.4.1996 tarihli celsede zabıt münzii Erdinçin beyanının alınmasına karar verildiği halde, dinlenilmeden ve dinlenmesinden de vazgeçilmeden hüküm kurulmak suretiyle CMUK.nun 238. maddesine aykırı davranılması,
 
4- Zapt olunan eşya hakkında iade veya müsadere hükmü kurulmaması, Yasaya aykırı, Sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, istem gibi (BOZULMASINA), 30.12.1997 günü oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini