 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/7712
Karar No : 1997/10349
Tarih : 15.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1918 SAYILI YASAYA AYKIRI DAVRANIŞ
KARAR ÖZETİ : İddianamede 1918 sayılı Yasanın 33/son maddesi yoksa ek savunma verilmeden bu madde aleyhe uygulanmamalıdır.
İndirim sebebi 1918 sayılı Yasanın 49/1. Maddesi kapsamındayken, kabul de bu yöndeyken 33/1. madde olarak gösterilmesi yasaya aykırıdır.
Nakil vasıtası aracın 1918 sayılı Yasanın 47. maddesine göre müsaderesine hükmolunmalıdır.
Dava konusu benzini diğer sanıklardan ticari maksatla satın alan sanık hakkında 1918 sayılı Yasanın 25/2. maddesi uygulanmalıdır.
Toplu kaçakçılık suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık İbrahim hakkında 1918 sayılı Yasanın 49/2. maddesi uygulandığına göre hükmolunan tazmini ağır para cezası, nisbi harç ve nisbi vekalet ücretinin tamamından kabule göre diğer sanıkların, hissesine düşen kısmından da sanık İbrahim 'in sorumlu olması koşuluyla müteselsilen alınmasına hükmolunmalıdır.
Hükmolunan tazmini ağır para cezasını ödemede aczhalinde çevrilip çektirilmesi gereken hapis cezası 1918 sayılı Yasanın 56. maddesine göre 3 yılla sınırlıdır.
Bir kısım sanıklar hakkında müdahale talebinde bulunmayan idare lehine bu sanıklar yönüyle nisbi vekalet ücreti hükmolunamaz.
Vekalet ücretinin fazla tayini yasaya aykırıdır.
Satılarak bedeli emanet hesabına alınan dava konusu benzinin satış bedelinin müsaderesine karar verilmelidir.
Teminatla iade edilen nakil vasıtası aracın müsaderesi imkansız hale geldiğinde teminatın irad kaydına karar verilmelidir.
(1918 s. Kaçakçılık K. m. 3311-son, 49/1-2, 47, 2512,56)
1918 sayılı Kanuna muhalefetten sanıklar, İbrahim Halil ve arkadaşları haklarında yapılan duruşma sonunda: Hükümlülüklerine ve müsadereye dair (Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.3.1996 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanıklar İbrahim Halil ve Mehmet vekilleri ve sanık Nasuh ile Mehmet Hayri tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 26.9.1997 tarihli tebliğ namesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanıklar Mehmet ve Mehmet Hayri yönüyle iddianamede 1918 sayılı Yasanın 33/son maddesi bulunmadığı halde, ek savunma verilmeden anılan maddenin aleyhe uygulanması,
2- Sanık İbrahim yönüyle indirim sebebi 1918 sayılı Yasanın 49/2 madde fıkrası kapsamında olup kabulde bu yönde bulunduğu halde, karar yerinde uygulama madde fıkrasının 49/2 yerine 33/1 olarak gösterilmesi,
3- Dava konusu nakil vasıtası aracın 1918 sayılı Yasanın 47. maddesi yerine uygulama olanağı bulunmayan 56. maddesi ile müsaderesine hükmolunması,
4- Sanıklar Mehmet ve Mehmet Hayri'nin sanık Nasuh'a sattıkları dava konusu benzini sanık İbrahim'in naklettiği sırada ele geçirildiği dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, sanıklar Mehmet ve Mehmet Hayri ile sanık Nasuh arasında alım satım ilişkisi bulunduğu cihetle, dava konusu benzini ticari maksatla satın alan sanık Nasuh'un eylemine uyan münferit ticari kaçakçılık suçundan 1918 sayılı Yasanın 25/2 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, bu sanık yönüyle suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Toplu kaçakçılık suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık İbrahim hakkında 1918 sayılı Yasanın 49/2 maddesi uygulandığına göre, ikili birli kural gereğince hükmölunan tazmini ağır para cezası, nisbi harç ve nisbi vekalet ücretinin tamamından kabule göre sanıklar Mehmet, Mehmet Hayri ve Nasuh'un, hissesine isabet eden kısmından da sanık İbrahim Halil'in sorumlu olması koşuluyla, sanıklardan müteselsilen alınmasına hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
6- Sanık İbrahim Halil'in hükmolunan tazmini ağır para cezasına ödemede aczi halinde çevrilip çektirilmesi gereken hapis cezasının 1918 sayılı Yasanın 56. maddesi uyarınca üç yılla sınırlandırılmaması,
7- Sanıklar Mehmet ve Mehmet Hayri hakkında müdahale talebinde bulunmayan idare lehine bu sanıklar yönüyle de nisbi vekalet ücretine hükmolunması,
8- Hesap hatası sonucu nisbi vekalet ücretinin fazla tayini,
9- Dava konusu benzinin satılarak bedeli olan 152.708.970 liranın emanet hesabına alındığı gözetilerek, satış bedelinin müsaderesi yerine benzinin müsaderesine karar verilmesi,
10- Teminatla iade edilen nakil vasıtası aracın müsaderesi imkansız hale geldiğinde teminatın irat kaydı yerine müsaderesine hükmolunması ve aracın müsaderesi gerçekleştiğinde teminatın iadesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar İbrahim Halil ve Mehmet vekilleri ile sanıklar Mehmet Hayri ve Nasuh'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 15.12.1997 günü oybirliğiyle karar verildi.