 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E. 1995/9538
K. 1995/10280
T. 26.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MARKALAR KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ
HÜKMEDİLEN CEZANIN TAYİNİ
ERTELEME GEREKÇESİ
KARAR ÖZETİ Müdahil firma adına tescilli marka ile zaptolunan kot pantolon ve montlar incelenip, etiketlerinin tescilli marka ile benzerlik arzedip etmediği, aldatma (iğfal) kabiliyeti araştırılmalı, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Temel ceza ve bu ceza üzerinde yapılan artırımlar açıklanmadan doğrudan doğruya sonuç ceza tayini yasaya aykırıdır.
Erteleme konusunda gösterilen gerekçede, sanıkların duruşmada izlenen kötü eğilimlerinin ne olduğu açıkça belirtilmelidir.
(551 s. Markalar K. m. 51)
(765 s. TCK. m. 29)
(647 s. CİK m. 6)
Markalar Kanununa muhalefetten sanıklar Okşan ve arkadaşları haklarında yapılan duruşma sonunda; hükümlülüklerine ve zoralıma dair, (Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 22.5.1995 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar vekilleri tarafından süresinde, sanıklar Okşan ve Ertan vekili tarafından duruşmalı inceleme isteğinde bulunulan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen 1.12.1995 tarihli tebliğnamesiyle Daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Tayin edilen cezanın nevi ve miktarına göre sanıklar Okşan ve Ertan vekilinin duruşma isteminin CYUY.nın 318. madde gereğince REDDİNE.
Para cezası eksik tayin edilmişse de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma sebebi sayılmamıştır.
Mahkemece, 14.9.1994 günlü celsede sanık vekilinin mahkemeye sunduğu müdahil firmaya ait ancak tescilli markaya benzemediği iddiası ile verilen kotlar ile emanetteki kotlar üzerinde yapılmış olup, müdahil firma adına tescilli marka ile zaptolunan kot pantolon ve montlar incelenip, zaptolunan eşyadaki etiketlerin tescilli marka ile benzerlik arzedip etmediği, iğfal kabiliyeti araştırılmadan noksan incelemeye dayalı hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Ceza Genel Kurulu'nun 21.9.1987 gün ve 8-257/372 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmedilen cezanın tayin edilebilmesi için, önce o suça kanunun koyduğu aşağı ve yukarı hadler arasından bir ceza tayin edilmesi, bundan sonra ne nisbette misil artırmasına tabi tutulduğu, toplam cezanın ne suretle belirlendiğinin her türlü denetime imkan verecek şekilde açıklanması gerekirken doğrudan doğruya sonuç cezanın tayini suretiyle uygulama yapılması,
2- Erteleme konusunda gösterilen gerekçenin soruşturma aşamasında izlenen sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini gösterir biçimde yeterli ve yasal olmalıdır. 647 sayılı Yasanın 6. maddesi için cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine uyan keyfiliğe yol açmayan sanıkların duruşmada izlenen kötü eğilimlerinin ne olduğu açıkça belirtilmeden yasadaki sözcüklerin tekrarı ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar Hafize, Okşan ve Ertan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA), bozmanın niteliğine göre hükmü temyiz etmeyen sanık Ali'ye de CYUY.nın 325. maddesi gereğince teşmiline, 26.12.1995 günü oybirliğiyle karar verildi.