 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E. 1991/11677
K. 1992/1728
T. 5.3.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
466SAYILI YASA GEREĞİNCE TAZMİNAT TALEBİ
FAİZ VEKALET ÜCRETİ
ÖZET : 466 sayılı Yasa gereğince hükmedilen tazminata yasal faiz uygulanmaz. 466 sayılı Yasaya göre Ceza Mahkemesine başvurularak tazminat istenmesi halinde davacı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilemez. Ancak, dava dilekçesi yazılması sebebiyle tesbit edilen ücret vekalet ücreti olarak takdir olunabilir.
466 sayılı Yasaya göre talep edilen maddi zarar haksız yakalama ve tutuklama müddetlerine münhasır olup, tutukluluğun sona ermesinden sonra yeniden işe girişinceye kadar geçen süreyi kapsamaz.
(466 s. KDYTK. m. 1)
(YİBK., 22.1.1973 gün ve 7/1 s.)
466 sayılı Yasa gereğince maddi ve manevi tazminat talebinde bulunan davacı Yusuf'un talebi ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; davacının tutuklu kaldığı sürece 4.071.409 lira gelir kaybına uğramış olmakla, 4.071.409 liranın müracaat tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte hazineden alınarak davacıya verilmesine, takdiren 5.000.000 lira manevi tazminatın yine Hazineden tahsili ile davacıya verilmesine fazla taleplerin reddine dair, (Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.5.1991 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilerek; dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen 17.12.1991 tarihli tebliğ namesiyle Daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
1- 466 sayılı kanunun 1. maddesinin 6. bendinde kanun dairesinde yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturma yapılmasına veya son soruşturma açılmasına yer olmadığına, yahut beraatlerine veya ceza verilmesine mahal olmadığına karar verilen kişilerin uğrayacakları her türlü zararın bu kanun dairesinde ödenmesi öngörülmüş olup, maddi zararın haksız yakalama ve tutuklama müddetlerine münhasır kaldığı dikkate alınarak sanığın yakalandığı tarih araştırılıp bu tarihten başlayarak tutuklu kaldığı süre için uğradığı gelir kaybının bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle tesbit edilip sonucuna göre maddi tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle ve tutukluluğunun sona ermesinden sonra yeniden işe girmesine kadar geçen süreyi de kapsar şekilde kanunun öngörmediği sürelerde nazara alınarak maddi tazminata hükmedilmesi,
2- Uygulama yeri bulunmadığı halde yasal faiz alınmasına karar verilmesi,
3- Duruşma açılmadan evrak üzerinde karar verildiği gibi Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 22.1.1973 gün ve 7/1 sayılı kararında da belirtildiği üzere 466 sayılı kanuna göre ceza mahkemesine başvurularak tazminat istenmesi halinde davacı yararına nisbi vekalet ücreti hükmedilemeyeceği, ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin dava ve takip dışındaki hukuki yardımlarla ilgili bölümünde dava dilekçesi yazılması sebebiyle tesbit edilen ücretin vekalet ücreti olarak takdir olunabileceği gözetilmeden nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak (BOZULMASINA), 5.3.1992 günü oybirliğiyle karar verildi.