 |
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E: 1989/3300
K: 1989/13155
T: 27.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Toplu kaçakçılık suçuna bilerek gözyummak suçlarından sanıklar Emin ve 14 arkadaşı haklarında bozma üzerine yapılan duruşma sonunda, TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında kamu davasının ortadan kaldırılmasına, kaçak eşyaların müsaderesine dair, (Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 17.11.1987 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil Hazine vekili tarafından süresinde istenilerek; dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 1.3.1988 tarihli tebilğnamesiyle daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanıklardan Kazım ile Hasan'ın 5.3.1982 tarihli ilk hükmü temyiz etmedikleri ve Dairenin 19.10.1982 tarihli ilamıyla müdahil Hazine vekilinin depo koşulunu yerine getirmediğinden temyiz isteğinin reddine karar verildiği halde adları geçen sanıklar hakkında yeniden verilen karar hukuki değerden yoksun ve geçersiz kabul edilmiştir.
Diğer sanıklar; Emin, Ali, Hamza, M. Ersin, Esat, Ali Uğur, Mustafa, Ruşen, Hakkı, (M.Y.), İhsan, Saadettin, ve Fezvi haklarında temyize gelince:
1 - 1.2.1980 tarihli iddianame "...adları geçen sanıkların suç tarihinde ve daha önceki dönemlerde birçok kere yurt dışından hediyelek eşya, kitap, çocuk malzemesi adı altında hayali kişilere ve sahte adreslere gönderilen çeşitli tıbbi malzemeler yedek parçalar, oto parçaları ve elektronik aletlerin, çok düşük vergi tahakkuk ettirilerek kimlikleri ile adresleri saptanamayan kişilere verdikleri", 2.5.1980 tarihli iddianamede "..isimleri belirtilen sanıkların eylemlerinin de aynı türden olup suçun (devamlı olarak) işlendiği" ve 16.7.1980 tarihli iddianamede "..yine yurt dışından deklarasyon adlarına göre katalok, hediyelik eşya adı altında hayali kişilere gönderilen kolilerden yuvarlama yatağı rulmanlar (oto parçaları) ve saat aksamının çıktığı ve bunların tüm sanıkların bilgisi altında yurda girişlerinin yapıldığı, önceki idianamelerde belirtilen eylemler birlikte gözetildiğinde sanıkların A........ PTT Müdürlüğü harici kola servesinde kurdukları -ÖRGÜT- olarak nitelendirilebilecek düzen ile Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gönderilen ticari mahiyetteki kaçak eşyaların, çocuk maması, hediyleik eşya, katalog adı altında kendilerine bilinen sivil iş ortaklarına verilmek üzere gümrük vergisi alınmadan (tahakkuk varakaları ile muafiyete tabi tutularak) yurda soktukları" belirtilmiştir. Bu itibarla anılan her üç iddianamede ayrıntılı anlatımlarla kaçakçılığın çok kapsamlı olduğu ve sanıkların aynı tür eylemlerinin iştigali de (devamlılık) içerdiği açıklanarak suçun "teşekül halinde kaçakçılık" olarak nitelendirilmiş bulunduğu ve bu suçtan dava açıldığı kaçakçılık suçlarında uygulama olanağı bulunmamakla beraber tüm iddianamelerde ayrıca TCK.nun 80. maddesinin de öngörülmesi ile eylemlerin devamlılık arzettiğinin ifade edildiği, sadece usul noktasından bozulan 5.3.1982 tarihli ilk hükümde sanıklardan Ali, Ruşen, Emin, Esat, M. Ersin ve İhsan'ın gerekçeleri gösterilerek teşekkül halinde kaçakçılık suçundan 1918 sayılı Kanunu 27/1. madde fıkra ile mahkumiyetlerine karar verildiği dikkate alınarak bir kısmı; posta müdürü, harici koli şefi, harici koli memurları, bir kısmı da posta gümrük memurları ve sivil kişiler olan sanıkların kanıtların değerlendirilip katıldıkları eylemler ve olaylardaki fonksyionları belirlenerek hukuki durumlarının tayini gerekirken asıl olan iddianamelerdeki nitelendirmeye göre teşekkül halinde kaçakçılık suçu yerine haklarında mücerret toplu kaçakçılık ve görevi ihmal suçlarından kamu davası açıldığından ve zamanaşımından bahisle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
2 - Kabule göre de;
Gümrükten henüz kaçırılmadan yakalanarak elkonulan dava konusu eşyaların suç tarihinde yürürlükte bulunan 1918 sayılı Kanunu 22/A maddesi gereğince vergi ve resimleriyle masrafları alınarak iadesi yerine, uygulama yeride olmayan TCK.nun 36. maddesi ile zoralımına hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 27.12.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.