Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2006/1602
K: 2006/3434
T: 04.04.2006
İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti: Davacının kira parasının tespitini istemesi, açılan tahliye davasında ihtiyaç iddiasının samimi olmadığına delil teşkil etmez. Ayrıca davacının dava konusu kiralananın dışında kirada başka yerlerinin de olup, bu yerlerin tahliyelerinin istenmemesi mülkiyet hakkının bir sonucu olup davacı kötü niyetli olarak kabul edilemez.
(6570 s. GKK m. 7)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalının kiracısı olduğu taşınmazı market ve tekel büfesi olarak işlettiğini, davacılardan Cemil'in oğlu Özgür'ün de yirmialtı yaşında olup eğitimini tamamladığını, askerliğini yaptığını, halen bir işi olmadığını, kiralananda aynı işi yapmak istediğini, bu konuda davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacıların daha önce aynı nedene dayanarak açtıkları davanın reddine karar verildiğini, şartlarda bir değişikliğin olmamasına rağmen yeniden tahliye davası açılmasının ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını gösterdiğini, davacıların aynı parselde bulunan ve daha büyük olan üç dükkanlarının daha olduğunu, davalıyı tahliyeye zorlamak için kira tespit davası da açtıklarını asıl amacın kira parasını artırmak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; uyuşmazlık ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye istemine ilişkindir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.07.1992 başlangıç tarihli ve süresiz kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 21.07.2004 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile dava süresinde açılmıştır. Davacılar, Cemil'in oğlu Özgür'ün işsiz olduğunu, kiralananda market-tekel bayii işi ile iştigal edeceğini iddia ederek tahliye isteminde bulunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları davacının iddiasını doğrular nitelikte anlatımda bulunarak 1979 doğumlu ihtiyaçlının uzun süredir işsiz olduğunu, artık bir iş yapmak istediğini, kiralananda market-tekel bayii işi yapacağını söylemişlerdir. Yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda da davalının kiralananda halen aynı işi yaptığı davalının savunmasında belirtilen diğer dükkanların boş olmayıp kirada oldukları ve kiralananın da yapılacak işe uygun bulunduğu belirtilmiştir. Davacının yasal hakkını kullanarak kira tespiti isteminde bulunması tahliye isteminin kabulüne engel oluşturmaz ve ihtiyacın samimi olmadığını göstermez. Yine kirada bulunan dükkanlardan yapılacak işe uygun olanının seçilerek tahliyesinin istenmesi mülkiyet hakkının kullanımının gereğidir ve davacının bu konuda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Kaldı ki kiralananda halen aynı iş yapılmaktadır. Davalı hakkında daha önce açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi işbu dava için kesin hüküm oluşturmaz. Uzun süredir işsiz olan ve kendisine ait başkaca iş yeri bulunmayan davacının oğlunun toplanan delillere göre ihtiyaç iddası kanıtlanmıştır. Bu durumda mahkemece ihtiyacın samimi olmadığı, asıl amacın kira parasını artırmak olduğu düşüncesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 04.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • tüvtürke karşı tüketici hakem kararı 
  • 07.05.2025 18:40
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini