 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2005/5890
K: 2005/7078
T: 4.7.2005
AKDE AYKIRILIK NEDENİYLE TAHLİYE
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Kiracının söktüğü ve basit bir onarımla giderilmesi mümkün olan kalorifer peteklerinin ihtara rağmen yerine konmaması akde aykırılık olarak kabul edilemez-
(818 s. BK. m. 256)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yazılı onalım davasına dair karar davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, onalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı Seyfettin, dava dilekçesinde, 268 No'lu parselde miras bırakan babasından dolayı paydaş olduğunu, davalının aynı taşınmazda 11.9.2002 tarihinde 1248/1280 pay satın aldığını yeni öğrendiğini, onalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının satışı önceden bildiğini, satış bedelinin gerçek değeri yansıtmadığını savunmuştur.
Onalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortaklar birlikte dava açmalı veya birinin açtığı davaya diğerleri muvafakat etmelidir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat veren ortak haktan vazgeçtiğini beyan ederse, davanın kabulü halinde onalım hakkına konu edilen pay diğerleri adına, davacı dışındakilerin hepsi haktan vazgeçerse sadece davacı adına tescil edilir. Muvafakatin olmaması halinde payın tereke adına tescili gerekir.
Olayımıza gelince; onalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu 268 parsel No'lu taşınmazda davacı Seyfettin'in bağımsız payı olmayıp davayı miras bırakanı Mestan'ın taşınmazdaki 32/1280 payına dayanarak açmıştır. Dosyada bulunan mirasçılık belgesinden tapu paydaşı Mestan'ın 22.6.1993 tarihinde öldüğü geride mirasçı olarak davayı açan Seyfettin ile Nevin, Nedime ve Hülya'yı bıraktığı anlaşılmaktadır. Adı geçen mirasçılar davacı vekiline vekaletname vermek suretiyle davada taraf teşkili sağlanmıştır. Tüm ortak davacılar vekili de 29.12.2004 tarihli dilekçesi ile diğer mirasçılar Nevin, Nedime ve Hülya'nın onalım haklarından davacı Seyfettin lehine feragat edip, dava konusu edilen payın davacı Seyfettin adına tescilini istemiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde dava konusu payın davacı Seyfettin adına tescili gerekirken yazılı şekilde mirasçılar adına eşit oranda tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi hatalı görüldüğünden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.7.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.