 |
T.C
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/6952
K: 2004/7503
T: 1.11.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
• ONALIM DAVASI
İçtihat Özeti: Dava konusu pay maliklerinin yirmi yıl önce ölmeleri, mirasçılarının taşınmazda zilyet olmamaları, bu süre zarfında taşınmazı davacıların kullanması tapu kaydına hukuki değerini kaybettirmez. Payın iptaline karar verilmediği sürece geçerliliğini sürdürür.
(4721 s. MK. m. 732, 733)
(743 s. MK. m. 658, 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan onalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içnde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, onalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacılar adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm daval vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde, müvekkillerinin dava konusu payın ilişkin bulunduğu 220 No'lu parselin paydaşlarından olduğunu, taşınmazın tümüne zilyetlik ettiklerini, diğer paydaşlar Bilal ve mehmet'in taşınmazdaki paylarını 19.2.2002 tarihinde 1.000.000.000 TL. bedelle davalıya sattıklarını 18.3.2003 tarihinde tapu sicil müdürlüğünden öğrendiklerini, onalım haklarını kullandıklarını belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir. Davalı, taşınmazda babası Hasan'dan kendisine pay intikal ettiğini, bu nedenle kendisinin üçüncü kişi olarak vasıflandırılamaya-cağını, mirasçı olarak diğer paydaşların payını satın aldığını, onalım hakkının kullanılamayacağını, davanın reddini savunmuştur.
Onalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda vücut bulur ve payın üçüncü şahsa satılması ile de kullanılabilir hale gelir. Bu itibarla bir paydaş payını diğer bir paydaşa satarsa, alan paydaş üçüncü şahıs sayılmayacağından onalım hakkı cereyan etmeyecektir.
Olayımızda; dava konusu edilen paylar paydaşlar Bilal ve Mehmet tarafından 19.12.2002 tarihinde 1.000.000.000 TL bedelle davalıya satılmıştır. Taşınmazda daha önce davalının 2.9.1979 tarihinde ölen dedesi Hasan oğlu Salih'in 4/144, 2.5.1981 tarihinde ölen babası Salih oğlu Hasan'ın 3/144 payı mevcut olup davalı dedesi ve babasının ölümü ile mirasçıları olarak taşınmazda paydaş haline gelmiştir. Anılan pay maliklerinin yirmi yıl önce ölmeleri, mirasçılarının taşınmazda zilyet olmamaları, bu süre zarfında taşınmazı davacıların kullanması tapu kaydına hukuki değerini kaybettirmez. Payın iptaline karar verilmediği sürece geçerliliğini sürdürür. Davalı 19.12.2002 tarihinde satın aldığı pay nedeniyle üçüncü şahıs sayılamayacağından ve paydaşa karşı onalım hakkı kullanılmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINAve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.