 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2004/425
K: 2004/447
T: 9.2.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, beş adet taşınmazın ve bir kısım kitapların paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece kitaplarla ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, taşınmazların satışına karar verilmiş, hüküm davalı Ahmet A... ve Hacı Ali A... vekili tarafından satışına karar verilen taşınmazlara yönelik olarak ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre 924,1326,1329 ve 1338 No'lu parseller yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların dava konusu edilen taşınmazların paydaşları olduğunu, bir kısım kitapların da davalı Hacı Ali A...'nun zilyetliğinde bulunduğu belirterek, kitaplarla taşınmazların satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Davalı Hacı Ali A... vekili, 1328, 1329 ve 1338 No'lu parseller üzerinde bulunan evlerin müvekkiline ait olduğunu savunmuş, davalılar Kemalettin Ç..., İsmail Ç..., Ayhan Ç... ve Fatma Ö... taşınmazların satışına karar verilmesini talep etmiş, davalılar Fatma D... ve Ahmet A... da 1338 No'lu parsel üzerindeki evin Hacı Ali A.'ya ait olduğunu kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
Satış yoluyla paylaştırılması istenilen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça bulunuyorsa ve bunların da bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin olarak tapu da şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça ana taşınmazın değerinde bir artış öngörüyorsa, o takdirde oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken arzın ve bütünleyici parçaların değeri dava tarihi itibariyle ayrı ayrı belirlenir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan bu toplam değerin yüzde ne kadarının arza, ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesap edilir. Satış sırasında elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu esaslara göre yapılır. Bütünleyici parçalara isabet eden kısmın sadece bütünleyici parça sahiplerine, arza isabet eden kısmın da payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Olayımızda; Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 6.12.2000 gün ve 2000/286-392 sayılı kararı ile dava konusu edilen 155 parsel No'lu taşınmaz üzerinde bulunan 35 yıllık 7 adet vişne, 4 adet armut ve 9 yıllık 57 adet vişne ağacının davalı Ahmet A.'ya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ve hüküm 13.2.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Oran kurulurken bu ağaçların dikkate alınması gerekirken bundan zühul edilerek parsel üzerinde bulunan tüm ağaçların Ahmet A.'ya ait olduğu kabul edilerek oran kurulması doğru olmadığı gibi, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı Hacı Ali A... lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de hatalı görüldüğünden, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 09.02.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.