 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2002/995
K: 2002/2528
T: 9.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· ŞUFA DAVASI
· SATIŞ BEDELİNDE MUVAZAA
ÖZET: Muvazaa iddiası her türlü delille ispat edilebilir. Ancak davacının dinlettiği tanıklar satış bedeli ile ilgili bir açıklamada bulunmadığına göre; tamamlayıcı delil niteliğinde olan bilirkişi raporu tek başına yeterli delil olarak kabul edilemez.
(743 s. MK. m. 658,659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı bulunduğu 541 parsel sayılı taşınmazdan davalının 3.4.2000 tarihinde pay satın aldığını satış bedelinin şufa hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla muvazaalı biçimde tapuda 17.500.000.000. TL. gösterildiğini iddia ederek 14.4.2000 tarihinde süresinde açmış olduğu iş bu dava ile şufalı payın iptal ve tescilini istemiştir. Davalı bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur.
Mahkeme bedelde muvazaa yapıldığını kabul ile şufa hakkını keşfen belirlenen bedelden tanımıştır.
Taraflar arasındaki bütün sorun tapuda satış bedelinin muvazaalı biçimde yüksek gösterilip gösterilmediği noktasındadır. Davacı tapuda yapılan satış akdinin tarafı olmadığından o akitteki bedelin muvazaalı olduğu yolundaki iddiasını tanık dahil her türlü delille ispat edebilir. Davacının bu yönde dinlettiği tanıklar satış bedelinin ne olduğu yönünde bir açıklamada bulunmamıştır. Bu konuda yapılan keşifler sonucu alınan bilirkişi raporları tamamlayıcı delil niteliğinde olup, tek başına yeterli delil olarak kabul edilemez. Bu itibarla bedelde muvazaa iddiasının kanıtlandığı söylenemez. Açıklanan durum karşısında davacıdan tapudaki satış bedeli ve buna ait harç ve masraflar esas alınarak. Bu miktar üzerinden şufa hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması, kabul ettiği takdirde tapudaki satış bedeli harç ve masraflar toplamı ile davacının daha önce depo ettiği miktar arasındaki farkın depo edilmesi için davacıya uygun süre verilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün (BOZULMASINA), 20.000.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 9.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.