Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2002/1069
K: 2002/1265
T: 4.3.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
· TAHLİYE DAVASI
· HUSUMET
ÖZET: Kira sözleşmelerinde, kefil sıralıyla sözleşmeyi imzalayan şahsa husumet yöneltilip onun hakkında dava açılması mümkün olmadığı gibi kiracının birden fazla olması halinde de yalnız biri aleyhine değil, hepsi aleyhine dava açılması gerekir.
(6570 s. GKK. m. 7)
 
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
1.6.1999 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin kiracı sütununda Serdar - Fatma yazıldıktan sonra kefil hanesi Sedat tarafından ayrıca sözleşmenin eki özel şartlar kısmında kiracı imzası yanında Sedat diye de yazılarak imzalanmıştır. Dava Sedat ve Fatma aleyhine açılmış, davalılar vekili 5.7.2001 tarihli cevap dilekçesinde öncelikle Sedat aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddini istemiş, bu kişinin kiracı değil adi kefil olduğunu vurgulamıştır. Yargılamanın ilk oturumunda davalılar vekili cevap dilekçesini tekrar etmiş, davacı vekili buna ilişkin bir beyanda bulunmamıştır. Davalılar vekili 12.11.2001 tarihli son diyeceklerini bildirir dilekçesinde de aynı savunmayı ileri sürmüştür.
Kira sözleşmelerinde, kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan şahsa husumet yöneltilip onun hakkında dava açılması mümkün olmadığı gibi kiracının birden fazla olması halinde de yalnız biri aleyhine değil, hepsi aleyhine dava açılması gerekir.
Olayda; Davalı olarak gösterilen Sedat'ın sözleşmede kiracı olarak adı geçen Serdar ile aynı kişi olup olmadığı araştırılmamıştır. Aynı kişi değilse birden fazla kiracı olması karşısında yalnız biri aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığının düşünülmemesi; aynı kişi ise bir yıl süreli sözleşmede kefil olup olmadığı savunması üzerinde durulup hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu nedenle hüküm bozulmalıdır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini