 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2001/9891
K: 2002/65
T: 21.1.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* ŞUFALI PAY
* HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET: Şufa hakkının kullanılmam satışla doğduğundan, satıştan önceki olaylar hakkında kullanılmasına engel olmaz. Hak düşürücü süreye ilişkin savunmanın davalı tarafça kanıtlanması gerekir.
(743 s. MK. m. 658,659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava şufalı payların iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, şufalı payların ilişkin olduğu 388 ve 565 parsel sayılı taşınmazlar paydaş olduğunu, paydaşlardan Bekir'in paylarını 29.5.2000 tarihinde davalıya sattığını, bu satışı yeni öğrendiğini ile sürerek 13.12.2000 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile şufalı palların iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı hak düşürücü sürenin geçirildiğini, fiili taksim bulunduğunu ileri sürerek davımın reddini savunmuştur.
Mahkeme davacının satıştan haberi olduğu gerekçesi ile davayı reddetmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu davanın öğrenmeyi izleyen bir ay içinde açılıp açılmadığı noktasındadır. Davanın süresinde açılmadığı yolundaki savunmanın davalı tarafça kanıtlanması gerekir. Davalının bu savunmasını kanıtlama yönünde dinlettiği tanıkların ifadeleri şufalı payların davalıya satışından önce yapılan teklif ve konuşmalara ilişkindir. Satışın yapılması sırasında veya ondan sonraki günlerde satışın davacı tarafından öğrenildiğine dair bir açıklamaları olmamıştır. Şufa hakkının kullanılması satışla doğduğundan satıştan önceki olaylar hakkın kullanılmasına engel olmaz. Hak düşürücü süre savunması kanıtlanamadığına göre davalının fiili taksim savunması üzerinde de durularak varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.