 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E:2000/4978
K:2000/5164
T:05.06.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazalı tahliye davasına dair karar davalılardan M Zafer K... tarafından sûresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalılardan Zafer K... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira bedelleri için kiralayana bono verilmişse, tarafların anlaşmasıyla kira alacağının tahsili ticari senede bağlanmış demektir. Hal böyle olunca ticari senetlerin tahsiline ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Ticari senetlerin ciro kabiliyeti olduğundan kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesi icabeder. Bu senet bankaya tahsile verilmişse gönderilen ihbarla senedin ödeme yeri borçlu tarafından biliniyor demektir, ihbara rağmen ödenmemesi halinde iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapılıp buna ilişkin ihtarlar gönderilebilir. Senet tahsile verilmeyip alacaklının elinde tutuluyorsa, alacaklının borçlunun ayağına gidip senedi verip karşılığını alması gerektiğinden bu yola gitmeden doğrudan doğruya ihtar göndererek iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapması mümkün değildir.
Olayımızda:Davacı, davalıya gönderilen 11.9.1999 tarihinde tebliğ edilen temerrüt ihtarnamesinde belirtilen Nisan 1999 ve Eylül 1999 aylan kirası toplamı l .463.000.000.TL nın ödenmediğinden bahisle kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin kurulduğu tarihten bu yana davalıdan kira karşılığı olarak senetler alındığını, senetlerin günü geldikçe tahsil edildiğini, tediye şeklinde teamül oluştuğunu, senetler ibraz edildiğinde kira paralarının ödeneceğini, davanın reddini savunmuş, savunmasına diskin olarak düzenlenip bonoları dosyaya sunmuştur.
Mahkeme, kira bedeline karşılık olarak kiracı tarafından alacaklı lehine bono düzenlenmiş olmasının kendiliğinden ödeme olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir. Davacının hükmün gerekçesini temyiz etmeye hakkı olduğu halde temyiz etmediğinden artık kıra karşılığı olarak davalı tarafından alacaklıya bonoların verildiğinin kabulü icap eder. Bu durumda yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK .nun 428.maddesi uyarırca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 5.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.