 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/162
Karar No: 2000/749
Tarih : 03.02.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 1.2.1999 günlü dava dilekçesi ile müvekkillerinden Hilmi K...'ın işyeri ihtiyacı nedeniyle dava konusu kiralananın tahliyesini biçmiştir.
Davalı vekili, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını, davanın kirayı arttırmaya yönelik bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkeme davayı kabul etmiş, taşınmazın tahliyesine karar vermiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.1.1997 başlangıç tarihli, aylık 500.000.000.-TL ve iki yıl sürelidir. Dava açıldığı tarihte aylık kiranın 1.250.000.000.-TL olduğu, kiralananın köfteci kebabçı işyeri olarak kullanıldığı çekişmesizdir. Çözümlenmesi gereken ihtilaf, davacı ihtiyaçlının, ihtiyacının gerçek ve samimi olup olmadığı konusudur.
6570 sayılı Gayrimenkul Kiralan Hakkındaki Kanunun 7. maddesinin c bendi "kiralayan gayrimenkulu kendisinin veya eşinin veya çocuklarının bir meslek veya sanatı bizzat icra etmesi için kullanma ihtiyacında ise kira akdinin sonunda tahliye davası açabilir" hükmünü içermektedir.
Bu maddede sözü edilen ihtiyaç kelimesi gereklilik, çaresiz kalıp istemek anlamında kullanılmıştır. O nedenle davacı tararın ihtiyacının, bu manada gerçek samimi ve zorunlu bir ihtiyaç olması gerekmektedir.
Olayımızda; Davacıların 1.1.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden önce çektikleri 27 Kasım 1996 günlü ihtarla ihtiyaçlı Hilmi K...'ın bu yere ihtiyacı bulunduğu, bunun ciddi ve samimi olduğu vurgulandıktan sonra aylık kiranın 700.000.000.-TL olmasını istedikleri görülmektedir. Ne varki davacılar 1.1.1997 tarihinde aylık 500.000.000.-TL kira ile iki yıl süreli olarak yeni sözleşmeyi de düzenlemişlerdir. İki yıllık bu süre bittikten sonra bu kez aynı kişinin ihtiyacı nedeniyle temyize konu dava açılmıştır. İhtiyaçlı Hilmi K....'ın B... Okul Tur Limited Şirketinin ortağı iken hissesini 29.1.1999 tarihli kararla yani bu davanın açılmasından iki gün önce devrettiği Ankara Ticaret Sicili Memurluğunun 9.6.1999 günlü yazısından anlaşılmaktadır. Davalı tarafın göstermiş olduğu tanıklardan bu kısmı davacı yanın yeni döneni için davalıdan 8 bin dolar aylık kira istediğini bir kısmı ise %25 kar ortaklığı teklif ettiğini davalı taralın bunu kabul etmediğini söylemişlerdir.
Davacı tarafın göstermiş olduğu tanıklar ise davacının taşımacılık işini bıraktığını, eşinin
ölümünden ve yaptığı kazalardan sonra bu işte çalışamadığını, kiralananda şu anda yapılan köftecilik kebapçılık işini 19 yaşındaki oğlu ile birlikte yapacağını, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı tarafın dava açılmadan iki gün önce mevcut işini terketmesi, sözleşmeden önce çekilen ihtar ile de ihtiyaç iddiasının varlığının ileri sürülmesi ancak tekrar sözleşme yapılması, bu dönemin sonuna doğru kira parasının yüksek miktarda istenmesi gibi olgular ve davalı tanıklarının anlatımları karşısında davacı yanın ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle yerel mahkemenin aksi kanaatle, davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 3.2.2000 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi
ÜYE SEVİN T... VE ÜYE MÜSLİM T...'NUN KARŞI OY YAZISI
Dava evrakı münderecatına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre kiralananın tahliyesine ilişkin mahalli mahkeme kararının onanması gerektiği görüşündeyiz.