 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2000/1413
K: 2000/1493
Tarih : 22.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KONUT İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE
CAMİ
DAVA AÇMA EHLİYETİ
ÖZET : Kamu tüzel kişisi niteliği taşımayan davacı derneğin, kamunun yararlanmasına mahsus kamu mallarından olan cami ve müştemilatı ile ilgili olarak mülkiyet hakkı ve bundan kaynaklanan dava hakkı bulunmadığı gibi, kiralayan sıfatıyla dahi dava açma ehliyeti yoktur.
(3402 s. Kadastro K. m. 16/A)
(743 s. MK. m. 641)
(633 s. DİBK. m. 35)
(2908 s. Dernekler K. m. 64)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesinde cami, namazgah ve benzeri yerlerin hazine, kamu kurumu ve kuruluşları, il, belediye, köy veya mahalli idare tüzel kişilikleri adına tesbit olunacağı hükmünü getirmiştir. Bunun yanında Medeni Kanunun 641. maddesine göre menfaati umuma ait olan mallar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmaktadır. Bu cümleden olarak 4379 sayılı Yasa ile değişik 633 sayılı Diyanet işleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında kanunun 35. maddesinde cami ve mescitlerin Diyanet işleri Başkanlığı'nın izni ile açılıp başkanlıkça yönetileceği, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapıldığı halde izinli ve izinsiz olarak ibadete açılmış bulunan cami ve mescitlerin yönetiminin üç ay içerisinde Diyanet işleri Başkanlığına devredileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun 64. maddesine göre dernekler ikametgahları ile amaç ve faaliyetleri Için gerekli olanlardan başka taşınmaz mala sahip olamazlar. Bütün bu düzenlemeler karşısında kamunun yararlanmasına mahsus kamu mallarından olan cami ve müştemilatı kamu tüzel kişileri dışında özel ve tüzel kişilerin <vakıf, dernek vs.> mülkiyetine konu olamayacağı gibi bu yerlerin yönetim ve tasarrufu da özel ve tüzel kişilere bırakılmamıştır. Buna göre davacı derneğin taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı ve bundan kaynaklanan dava hakkı bulunmamaktadır. Mülkiyetten kaynaklanan hakların devredilmesi nedeniyle davacı kiralayan sıfatıyla dahi dava açamayacağına göre davanın, dava açma ehliyeti yönünden reddine karar vermek gerekirken işin esası incelenerek tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 22.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.