 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6399
Karar no: 1999/6476
T : 20.9.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAKLIĞIN AYNEN TAKSİMLE GİDERİLMESİ
AYNEN TAKSİM KOŞULLARI
ÖZET: Taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi davasında, taşınmazın bir kısmının davalıya, kalanının davacılara bırakılması suretiyle taksim yapılamaz.
Tarafların onayı olmadan, bir kısmı paydaşların hissesi şuyuulu bırakılamaz.
Aynen taksimine karar verilen taşınmazın hangi kısmının hangi paydaşa düştüğünü açıklayıp göstermeyen kararın, infaz kabiliyeti yoktur.
(743 s. MK. m. 627, 628)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece taşınmazın aynen taksimine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Ortaklığın giderilmesi davalarında taksime karar verilebilmesi için imar durumunun buna müsait olduğunun belediyenin cevabı ile tesbit edilmiş olması lazım geldiği gibi dava konusu taşınmazın bir kısmının davalıya, kalanının davacılara bırakılması sureti ile taksim yapılamaz. Bütün hissedarlara birer parça verilmek suretiyle taksiminin mümkün olup olmadığı araştırılmak lazım gelir. Taksimi mümkün olmazsa taşınmaz malın satılarak payları oranında paydaşlara dağıtılması suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmek gerekir.
Olayımızda mahkemece dava konusu 953 ada 1 parsel nolu taşınmazın sadece aynen taksimine karar verilmiş, hangi paydaşa hangi kısmının düştüğü hususu kararda gösterilmemiştir. Böyle bir kararın infaz kabiliyeti olduğundan söz edilemez. Kaldı ki mahkemece karara dayanak yapılan krokide taşınmazın 210.223 m2'lik kısmının davalıya, 4237 m2'lik kısmının da 112'şer hisse olarak davacılara düşecek şekilde ifrazının mümkün olduğu belirtilmiştir. Davada taraflar üç kişi olup bir taşınmaz malda her paydaşa müstakilen tapuya geçebilecek şekilde bir taşınmaz mal parçası isabet etmedikçe taksim kararı verilemez. Bir kısım paydaşların paylarının şuyuulu bırakılmasının da yasal dayanağı yoktur. Bu hususda tarafların muvafakatı da bulunmamaktadır. Bu durumda bilirkişiye taşınmaz malın bütün paydaşlar arasında taksiminin mümkün olup olmadığının tesbit ettirilmesi ve taksimi kabil olduğu anlaşıldığı takdirde taksim projesinin belediyeye gönderilip imar durumuna göre gösterilen şekilde taksim yapılıp yapılamayacağının sorulması ve sonucuna göre anlaşmazlığın çözülmesi gerekirken bundan zuhul olunması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
2- Kabule göre de taşınmazın taksimine karar verilmesi nedeniyle taşınmazın değeri üzerinden binde 2.4 oranında harç alınmaması ve ortaklığın giderilmesi davaları her iki taraf için de benzer Sonuçlar doğuran davalardan olduğundan ve bu davada kazanan veya kaybeden taraf bulunmadığından davacının payı oranında yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.9.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.