 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E : 1999/5466
K : 1999/6304
T : 14.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ŞUFALI PAYIN İPTALİ VE TESCİL
- MUVAZAA
ÖZETİ : Bilirkişinin keşifte saptadığı değer ile tapuda gösterilen satış bedelinin farklı olması tek başına muvazaa iddiasının sabit olduğunun kabulüne yeterli değildir. Dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilmelidir.
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şura davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından suresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyeler gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.Mehmet V... ile Av.Yusuf A... davalı vekili Av.Tarık A... geldiler. Hazır bulunanların şifat beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava şufalı payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, davanın süresinde açıldığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı İsmail A... vekili müvekkilinin paydaşı bulunduğu 18 parsel sayılı taşınmazda davalı şirketin 19.11.1997 tarihinde pay satın aldığını bu satışı davalının gönderdiği ihbarname ile 8.12.1997 günü öğrendiğini, şufa hakkının kullanılmasını önlemek için satış bedelinin tapuda muvazaalı biçimde 26.640.000.000.-TL olarak gösterildiğini mahkemece tesbit olunacak gerçek değer üzerinden şufa hakkının tanınmasını isteyerek 19.12.1997 tarihinde dava açmıştır.
Davacı Damış E....'de aynı taşınmazda paydaş bulunduğunu davalı şirketin pay satın aldığını, bu satışı davalının kendisine gönderdiği ihbarname ile 3.12.1997 günü öğrendiğini ve karşılık olarak 31.12.1997 tarihli ihbarname ile şufa hakkı kullandığını davalıya bildirdiğini, şufa hakkını önlemek için satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, tesbit olunacak gerçek bedel üzerinden şufa hakkının tanınması istemiyle 8.6.1998 tarihinde dava açmıştır.
Mahkemece her iki dava birleştirilmiştir.
Davalı Savunmasında satış bedelinde muvazaa bulunmadığını davanın hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Davacıların her ikisi de bedelde muvazaa iddiasında bulunmuşlardır. Davalı ise savunmasını mahkemece taşınmaz başında iki kez keşif yapılmış ve keşifte bilirkişi raporuyla saptanan değer gözönüne alınarak muvazaa iddiası kabul edilerek keşifte saptanan değerin şufa bedeli olarak depo edilmesine karar verilmiştir.
Davacıların bedelle muvazaa iddiası yönünden keşifte bilirkişinin saptadığı değer ile tapuda gösterilen satış bedelinin farklı olması tek başına muvazaa iddiasının sabit olduğunun kabulüne yeterli değildir. Davacıların bedelde muvazaa hususunda gösterdiği tanıklar dinlenilmek ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre bir karar ermek gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, davalı yararına takdir olunan 20.000.000.- TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.