 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E : 1999/4255
K : 1999/4229
T : 12.5.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kanıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava fena kullanım ve davalının aynı belediye sınırları içerisinde oturmaya müsait meskeninin bulunması nedeniyle boşaltılması istemine ilişkindi.
Davacı, davalının 1986 yılından beri şifai kira sözleşmesi ile kiralananda oturduğunu, aynı belediye hudutlarında oturabileceği evinin olduğu gibi kiralananı fena kullandığını ileri sürerek açmış olduğu iş bu dava ile her iki nedenden dolayı kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı, 1987 yılında kiralananı terkettiğini o tarihten beri kiralananda oglunun oturduğunu, kiracı olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme davalının kiracı olmadığını kabul ederek davayı red etmiştir.
Davalı, kiracılığa itiraz ettiğine göre, davacının davalının kiracı olduğunu kanıtlaması icap eder. Yıllık kira miktarı itibariyle kira ilişkisinin varlığı sadece yazılı delille kanıtlanacağından davalı da şahit dinlenmesine muvafakat etmediğinden, mahkemece şahit dinlenmemesinde bir usulsüzlük yoktur. Ancak, davacı davalının kira paralarını ödediğine dair banka hesap dökümanı fotokopisi ile apartman yönetim işletme defter fotokopisi ibraz ederek bu belgelerden davalının kiracı olduğunun kabulü gerektiğini ileri sürmüştür. Davacının ibraz ettiği bu belgelere karşı davalının diyeceği sorulmamıştır. Öncelikle, bu hususta davalının beyanının alınması, gerekirse ilgili bankadan hesap ekstiresi ile apartman yönetiminden işletme defterinin celpedilerek tüm deliller toplandıktan sonra bir karar vermek gerekirken noksan inceleme ile hüküm tesisi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene idaesine. 12.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.