 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2642
Karar no: 1999/2712
Tarih: 23.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUF'A HAKKI
ÖZET : Şufa hakkının tapuda yapılan satışın öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde kullanılması gerekir.
Şufa hakkı tapudaki satış işleminden sonra doğacağından, şufalı payın daha önce satılacağının öğrenilmesi hiçbir hukuki değer taşımaz.
(743 s. MK. 658)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak dava değer itibariyle duruşmaya tabi olmadığı gibi duruşma masrafı verilmediği saptandığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, şuf'alı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 30 parsel sayılı taşınmazda davalının 8.10.1997 tarihinde 1/3 payı satın alındığından bahisle 4.11.1997 tarihinde açmış bulunduğu işbu dava ile şuf'a hakkının tanınmasını istemiştir.
Davalı, şuf'alı payın satışından önce davacıya teklif edildiği halde almadığını, taşınmazın fiilen taksim edildiğini, tapuda gösterilen satış bedelinin düşük gösterildiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme davanın satıştan haberdar olduğu halde, olmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Şuf'a hakkının tapuda yapılan satışın öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde kullanılması gerekir. Bu hak her türlü irade bildirimiyle kullanılabileceği gibi doğrudan doğruya dava açmak suretiyle de kullanılabilir. Dava dışı kullanılan irade bildirimi süreyi koruyacağından yasal süresi içinde her zaman dava açılabilir. Şuf'a hakkı tapudaki satış işleminden sonra doğacağından şuf'alı payın daha önce satılacağının öğrenilmesi hiçbir hukuki değer taşınmaz.
Olayımızda; davacı şuf'alı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda davalının 8.10.1997 tarihinde satın aldığı pay için 4.11.1997 tarihinde açtığı işbu dava ile şuf'a hakkını kullanmıştır. Böylece şuf'alı payın satış tarihinden itibaren 1 ay içinde hak kullanıldığına göre, davada hak düşürücü süre geçirilmemiştir. Bu payın satışından önce davacıya teklifte bulunulması hiçbir hukuki değer taşımaz. Zira şuf'a hakkı tapudaki satış işlemiyle doğar.
Bu itibarla, dava yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığına göre, mahkemece tapudaki satış bedeli ile davalının ödediği harç ve masraflar toplamının depo ettirilmesi için davacıya münasip bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davacıya satıştan önce teklif edildiği halde almadığı, bu nedenle satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.