 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2535
Karar no: 1999/2498
Tarih: 18.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6570 SAYILI KANUNUN 7/SON MADDESİ UYARINCA TAHLİYE
ÖZET: 6570 sayılı Kanunun 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasının kabulü için; davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir; Bu iki koşulun bir arada bulunması zorunlu olduğu gibi dava açıldığı tarihte varolduğu saptanan oturulabilir meskenin bilahare satılmış olması davayı etkilemez.
(6570 s. GKK. m. 7/son)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan, tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, konut ihtiyacı ve davalının aynı belediye sınırları içerisinde meskeni olduğundan bahisle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme ihtiyaca dayalı davanın feragat nedeniyle, 6570 sayılı Yasanın 7/son maddesine dayanan davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından 6570 sayılı kanunun 7/son maddesi uyarınca açılan dava yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi de buna hasren yapılmıştır.
6570 sayılı Yasanın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasında, davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Bu iki koşulun bir arada bulunması zorunludur. Ankara - İstanbul - İzmir gibi büyük şehirlerde belediye hududu ifadesi ilçe belediyelerini değil büyük şehir belediye hududunu içerir. Mücavir alanda olduğu halde belediye hududu içindeki yerlerden farksız her türlü belediye hizmetlerinden yararlanılan yerlerde bu maddenin kapsamı içinde sayılır. Zira kanun koyucunun amacı, davalının kiralanan gibi varlığı ileri sürülen evinde rahatlıkla oturabilmesidir. Davalı veya eşine ait evin mutlaka tapulu olması gerekmez. Tapusuz konutlarla, kurası çekilip aidiyeti belli olan kooperatif konutları da madde kapsamına girmektedir. Yine muristen kalan henüz taksim edilmeyen taşınmazda davalı veya eşine payı itibariyle bir konut isabet ettiği keşfen saptanırsa o da maddenin uygulanması için yeterli sayılır.
Olayımızda: Davacı, davalı kiracının eşinin Ordu Merkez Akyazı Mahallesi Sagra Sitesi, El blokta oturmasına uygun meskeni bulunduğundan, 6570 sayılı Yasanın 7/son maddesine göre davalının tahliyesini istemiştir. Davalı eşine ait meskenin olması tahliye nedeni olamayacağından davanın reddini savunmuştur. Dava 26.1.1998 tarihinde açılmış, davalının eşine ait mesken 10.3.1998 tarihinde satılmıştır. Davanın açıldığı tarihte davalının eşine ait oturabilir meskeninin bulunduğu yapılan keşifle sabit olduğu anlaşılmıştır. Dava açıldıktan sonra oturabilir meskenin satılmış olması davaya etkili değildir. Bu durumda 6570 sayılı Yasanın 7/son maddesindeki yasal unsurlar oluştuğundan kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.