 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9501
Karar No : 1998/9507
Tarih : 10.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : 1- İştirakli ortağın alacaklısı, İcra Tetkik Merciinden alacağı yetki belgesine dayanarak, borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
2- Davada iştirakli ortağın borç miktarının saptanması, dava konusu taşınmaz birden fazla ise, dava tarihindeki borçlu ortağın payına isabet eden değerler itibarıyla taşınmaz miktarının tesbit olunması ve bunun sonucu, borca yetecek taşınmaz veya taşınmazların ortaklığının giderilmesi, fazla kısımlara ilişkin davanın ise reddine karar verilmesi gerekir.
(YİBK., 14.4.1943 gün ve 15/48 s.)
(743 s. MK. m.62e, 631)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar bir kısım davalılar tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak dava duruşmalı işlerden olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava neticeten 6 parça taşınmaz ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ve hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İştirakli ortağın alacaklısı da İcra Tetkik Merciinden alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. 14.4.1943 gün ve 15/48 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre yetki belgesinin İcra Tetkik Merciinden alınması zorunludur. icra Memurunun böyle bir yetki belgesi verme hakkı yoktur. Tetkik Merciinden belge alınmadan doğrudan doğruya veya icra memurunun verdiği belgeye dayanılarak dava açılması halinde dava reddedilmez, yetkili merciinden gerekli belge alınmak üzere davacıya süre verilmesi gerekir.
Alacaklı tarafından ortaklığın giderilmesi davasının açılması halinde borçlu ortak dahil tüm iştirakli ortakların davaya dahil edilmesi zorunludur.
Davada iştirakli ortağın borç miktarının saptanması dava konusu taşınmaz birden fazla ise dava tarihindeki borçlu ortağın payına isabet eden değerler itibariyle taşınmaz miktarının tespit olunması gerekir. Bunun sonucu borca yetecek taşınmaz veya taşınmazların ortaklığının giderilmesi fazla kısımlara ilişkin davanın reddedilmesi icap eder.
Olayımızda: İştirakli ortağın borcunun 363.300.000. lira olduğu bildirildiğine göre borca yetecek miktardaki taşınmaz için satış kararı verilmesi gerekirken yukarıdaki esaslar dikkate alınmadan 6 parça taşınmaz için satış kararı verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.