 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No :1998/5718
Karar No :1998/5767
Tarih :29.06.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
6570 sayılı yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasının anılan yasa maddeleriyle İc.İf.K. 272. Maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş içhatlar uyarınca kira akdinin hitamına takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye iradesi kiracıya bildirilmişse bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkı saklı tutulmuş sayılır. Bu gibi durumlarda aktin başlangıcı olan ayın kirasının ihtirazı kayıtlı alınıp alınmaması önemli değildir. Bu cihet kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı tarafça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Davanın süresince açılıp açılmadığının tesbiti için öncelikle aktin başının, süresinin böylece sona eriş tarihinin bilinmesi icabeder. Davacının bu tarihleri bildirmesi gerekir. Davalı karşı çıkarsa bu cihetin bir hadise olarak çözümlenmesi, bu konuda tanık dahil taraf delillerinin toplanması gerekir.
Sözleşmede tahliye isteği halinde belirli bir süre önce kiracıya bu isteğin ihbar edilmesi şart koşulmuşsa ona uyulmak gerekir. Bu ihbarın yazılı yapılması öngörülmemişse sözlü yapılması da mümkündür. Ancak davacının bunu ispat etmesi icabeder.
Olayımızda: Taraflar arasında yazılı kira akdi bulunmamaktadır. Davacı vekili kira akdinin sözlü olup 31.12.1996 günü sona erdiğini akdin yenilenmeyeceğinin davalıya 09.11.1996 günü tebliğ olunun ihtarla bildirildiğini iddia ile 15.01.1997 tarihinde iş bu davayı açmıştır.
Davalı vekili ise sözlü aktin başlangıç tarihinin 15.11.1993 süresinin bir yıl olduğunu davanın süresinde açılmadığını savunmuştur.
Davacı kira akdinin başlangıcı konusunda davalıya yemin teklif etmiş, davalı da kira aktinin başlangıcının 15.11.1993 olduğuna dair yemini eda etmiş, mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık davanın süresinde açılıp açılmadığı noktasındadır.
Dosyada mevcut Kayseri 5. Noterliğinin 06.11.1996 gün ve 26260 nolu ihtarnamesiyle davacı ihtiyacı nedeniyle yeni dönem kira akdini yenilemeyeceğini davalıya bildirmiş, ihtarname usulüne uygun olarak 09.11.1996 günü davalıya bizzat tebliğ olunmuştur.
Mahkemece kira akdinin başlangıcı 15.11.1993 günü kabul olunarak 15.01.1997 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Davalıya 09.11.1996 günü tebliğ olunun ihtarla kira akdinin yenilenmeyeceği bildirildiğine, kira akdinin başlangıcı da 15.11.1996 olarak kabul edildiğine göre bu bildirim süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkı saklı tutulmuş sayılır. 15.01.1997 tarihinde açılan dava ihtara nazaran süresindedir.
Bu nedenle işin esasına girilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. Maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.06.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.