 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/3907
Karar No : 1998/3919
Tarih : 7.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava temerrüt nedeniyle tahliye isteğine ilişkindir. Mahkemece tahliye kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının 1997 Şubat ayı kirasını ihtara rağmen ödemediğini ayrıca Mart-Nisan-Mayıs kiralarını da ödemediğinden bahisle temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı, ihtarın yasal unsurları taşımadığını tahliye iradesinin bildirilmediğini ve kiraların elden ödenip belge alınmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Şubat 1997 ayı için çekilen ihtarnamenin yasal unsurları taşımadığı ancak Mart 1997 ayı için çekilen ihtarda Borçlar Kanununun 260.maddesinde yazılı koşulların bulunduğunun kabulü ile tahliye kararı verilmiştir.
Dava dilekçesinde davalıya 1997 Şubat ayı için ihtar çekildiğinden bahisle temerrüdün oluştuğu iddiası ile dava açılıp deliller kısmında da sadece Ankara 42. Noterliğinin 20.2.1997 gün 3754 yevmiye nolu bu ihtarına dayanılmış Mart, Nisan, Mayıs 1997 kiralarının ise ödenmediğinin belirtilmesi ile yetinilmiştir. Ancak dilekçe ekinde 1997 Mart ayı ile ilgili 18.3.1997 keşide tarihli bu ihtarın dahi dosyaya girdini görülmektedir.
Mahkeme Şubat ayı kirası için gönderilen ihtarın yasal içerikli olmadığını kabul etmiş, davacı da hükmü temyiz etmemiş olduğundan bu ay için gönderilen temerrüt ihtarının geçerli olmadığı kesinleşmiştir.
Davacı dava dilekçesinde sadece bu ihtara dayanarak davasını açtığına göre Mart 1997 kirası için gönderilen ihtarın haklı olduğundan bahisle tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Biran için Mart ayı için gönderilen temerrüt ihtarınında dava konusu edildiği kabul edilse dahi bu ihtarda 30 günlük süre verilmediğinden Borçlar Kanununun 260.maddesindeki unsurları taşıdığı görüşüde doğru değildir. Bu durumda davanın reddi gerekirken aksi görüş ile kabulü isabetsiz olmakla hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 7.5.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.