 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1998/3424
K. 1998/3395
T. 21.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
AKTİN FESHİ NEDENİYLE TAHLİYE
DAVA AÇMA ZAMANI
KARAR ÖZETİ: Dava, kiralananın imar uygulaması nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir. Kiralanan arsa olduğuna göre; bu davada 6570 sayılı Yasa hükümleri değil, Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmalıdır. BK.nun 262. maddesi uyarınca, süresiz hale gelmiş olan kira sözleşmesinin 6 aylık dönemleri için, 3 ay öncesinden davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilip, o dönemin sonunda tahliye davası açılmalıdır. Bu dönem için davalıya tebliğ edilen feshi ihbar, sonraki dönem için hukuki sonuç doğurmaz.
(6570 s. GKK. m. 7/ç)
(818 s.BK.m.262)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, imar uygulaması sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
BK.nun 262. maddesi uyarınca aktin feshine ilişkin tahliye isteği, 6570 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca hem Borçlar Kanunu hem de 6570 sayılı Yasa kapsamına giren ve bu Yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davalarına konu yerler için uygulanır. Bu maddenin tatbiki için aktın süresiz hale dönüşmesi icabeder. Süresiz akitlerde 6 aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar, ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir. Daha sonraki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. BK. kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur. 6570 sayılı 'yasa kapsamına giren ve süresiz akde konu teşkil eden bu Yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davasına konu olan yerler için ise BK.nun 262. maddesindeki feshi ihbar sadece dava süresi için önem taşır.
Süre yönünden ihbar koşulu yerine getirilmişse anılan Yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan dava sebebinin ayrıca ispat edilmesi şarttır.
Olayımızda taraflar arasında 1.1.1991 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşmenin özel şartlarında kiralama konusu olan taşınmazın arsa durumunda olduğu .açık biçimde belirtilmiş ve bu kiralananın niçin kullanıldığı açıklanırken tofaş servisi olarak kullanılacağı belirtilmiştir. Bu iki açıklama bir arada değerlendirildiğinde davalıya arsa olarak kiralanan ve o şekilde teslim olunan yerin ve yine arsa olarak teslim edildiği açıklık kazanmaktadır. Bu itibarla, bu dava yönünden Borçlar Kanununun hükümlerinin uygulanması gerekir. 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanamaz. Hal böyle olunca, sözleşmedeki kiralama süresi dolduğunda aktın süresiz hal aldığı yasa hükmü gereğidir. Bu itibarla; yukarıda açıklanan sürelere uygun zamanda feshi ihbar yapılıp dava açılması gerekir. Dava 25.9.1997 tarihinde açıldığına göre; birinci 6 aylık devrenin sonu olan 1.7.1997 tarihinden 3 ay önce iftarda bulunulması gerekir. Ancak, ihtar bu devreden önceki kira yılının ikinci devresi içinde keşide edilmiş olduğundan yukarıda açıklandığı biçimde bu dava yönünden fesih için geçerli olmaz. Bu nedenle, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, 6570 sayılı Yasa hükümlerine göre yazılı biçimde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.4.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.