 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2854
Karar No : 1998/2888
Tarih : 30.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUF'A
DAVA AÇMA ZAMANI
KÖTÜ NİYET
ÖZET : Davacı, pay satışını takip eden bir aylık süre içerisinde şufa hakkını kutlandığına göre, satıştan önce payın ona teklif edilmesinin ve teklifi kabul etmemesinin hiç bir önemi yoktur. Zira şufa hakkı, satıştan sonra doğar. Yasadan doğan hakkını kullanan davacının, kötü niyetli Olduğu söylenemez.
(743 s. MK. m. 2, 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava şuf'alı payın iptali ye tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili şuf'alı payın ilişkin olduğu taşınmazda davalının 15.8.1997 tarihinde pay aldığını beyanla 21.8.1997 tarihinde 1 aylık yasal süre içerisinde açtığı işbu dava ile payın iptali ve müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalı, davacıya satış öncesi teklif edilip almadığını, satışı bildiğini davanın reddini savunmuştur.
MK. nun 659. maddesinde düzenlenen kanuni şuf'a hakkı müşterek mülkiyete konu taşınmazın paydaşlarından birinin payını 3. bir kişiye satması durumunda diğer paydaşlara öncelikle alma hakkı tanıyan kurucu yenilik doğuran bir haktır.
Bu hakkın satışın öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay içinde kullanılması gerekir.
Olayımızda 15.8.1997 tarihinde yapılan pay satışı için davacı şuf'a hakkını 21 .8.1997 tarihinde kullandığına göre satış öncesi ona teklif edilmesinin ve satılacağını bilmesinin hiçbir önemi bulunmamaktadır. Satıştan önce payın, şuf'a hakkını kullanan tarafa teklif edildiği halde almayıp sonradan şuf'a hakkını kullanmasında, şuf'a hakkını kullanan kötü niyetli kabul edilemez. Zira satış olmadığından hak doğmamıştır. Yasadan doğan hakkını kullanan davacının kötü niyetli olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece şuf'a bedelinin depo ettirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadqsine, 30.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.