 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1697
Karar No : 1998/1681
Tarih : 03.03.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar Davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
6570 sayılı yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasının anılan yasa maddeleriyle İc.İf.K.272. maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca kira akdinin hitamını takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye iradesi kiracıya bildirilmişse bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma haklı saklı tutulmuş sayılır. Bu gibi durumlarda aktin başlangıcı olan ayın kirasının ihtirazı kayıtlı alınıp alınmaması önemli değildir. Bu cihet kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı tarafça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığının tesbiti için öncelikle aktin başının, süresinin böylece sona eriş tarihinin bilinmesi icabeder. Davacının bu tarihleri bildirmesi gerekir. Davalı karşı çıkarsa bu cihetin bir hadise olarak çözümlenmesi, bu konuda tanık dahil taraf delillerinin toplanması gerekir.
Sözleşmede tahliye isteği halinde belirli bir süre önce kiracıya bu isteğin ihbar edilmesi şart koşulmuşsa ona uyulmak gerekir. Bu ihbarın yazılı yapılması öngörülmemişse sözlü yapılmasıda mümkündür. Ancak davacının bunu ispat etmesi icabeder.
Olayımızda: Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.1.1996 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olarak yapılmıştr. Her iki taraf bu sözleşmeyi benimsediğine, davacı bu davada yine o sözleşmeye dayandığına göre davanın o sözleşme şartlarına göre açılıp açılmadığının saptanması gerekir. Sözleşmenin özel şartlarında tahliye istenecek hallerde aktin bitiminden en az 1 ay önce ihtarda bulunması gerektiği kararlaştırılmıştır. Davacı bu şartı yerine getirerek 22.11.1996 tarihinde bir ihtarname keşide temişse de, bu ihtar 2.12.1996 tarihinde tebliğ olunduğundan ve ihtarname ancak tebliğ edilmekle ve tebliğ tarihi ile hukuki sonuç doğuracağına göre 2.12.1996 tebliğ tarihi itibariyle ihtar 1 ay öncesini kapsamamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmemsi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.