 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1267
Karar No :1998/1352
Tarih : 23.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUF'A DAVASI
FİİLİ PAYLAŞIM
OBJEKTİF İYİNİYET
KARAR ÖZETİ: Davacı ile satıcıya ait gecekonduların bulunduğu taşınmaz Belediyeye ait iken Belediyenin davacı ve satıcıya pay satışı şeklinde tapu tahsis ettiği sabittir. Bu durumda davacının davalıya tapuda pay satışı şeklinde işlem yapılmasından yararlanarak şufa talep etmekte iyi niyetli olduğu söylenemez. Parselin sonradan imar parseline dönüşmesi bu durumu etkilemez.
(743 s. MK. m. 2,659)
(YİBK., 14.2.1951 gün ve 17/1 s.)
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, şuf'alı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Şuf'alı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle şuf'a hakkını kullanması M.K. nun 2. maddede yer alan objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez 14.2.1951 gün, 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmesi, hatta mahkemenin kendiliğinden nazara alması gerekir. Savunmanın tevsii bu gibi durumlarda söz konusu değildir. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.
Olayımızda: Üzerinde davacı ile davalıya satış yapan Arif'in gecekondularının bulunduğu taşınmaz Belediye'ye ait iken Belediyenin bu yerleri davacı ile satıcıya tahsis edip, tapu verdiği, 'tapu işlemi yapılırken pay satışı şeklinde işlem yapıldığı Belediye'den gelen açık cevap ve tarafların bunu doğrulayan ifadeleri ile sabittir. Davalıya ona satış yapan Arif'in gecekondu yerinin satılmış olmasına, davacı payının onun gecekondu sahası ile sınırlı olduğu yere ait olduğunun anlaşılmasına ve yukarıda açıklanan esaslara göre davacının tapuda pay satışı şeklinde işlem yapılmasından yararlanarak şuf'a talep etmekte iyi niyetli olduğu söylenemez. Parselin tahsis ve pay satışlarından sonra imar parseli olarak tapuya geçirilmiş olması bu durumu etkilemez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 23.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.