 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1124
Karar No : 1998/1731
Tarih : 03.03.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye-Alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyeler gönderilmişti. Belli günde davacı vekili gelmedi. Tebligat var. Davalı vekili Av.Gökbn Erdem geldi. Vekaletnamesinin dosyada mevcut olduğunu söyledi. Hazır bulunanın şifai beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi, 1.919.981.925-TL. kira alacağının kira sözleşmesi gereğince tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme kiralananın tahliyesine kira alacağının kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm davalı tarafından kararın tümüne davacı tarafından ise cezai şarta ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
1 - Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, yanlar arasındaki sözleşmenin 2. bölümünün 5. maddesinin son fıkrasına göre, sözleşmenin adi kira sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerekmesine, sözleşmenin kira ve ödeme şekillerini düzenleyen 5. maddesinde kiracının ödemekle yükümlü olduğu değişken kira bedellerinden garanti edilen asgari kira bedelinin Ticaret Merkezinin fiilen halka açılışından itibaren işlemeye başlayacağının açıklanmasına, Ticaret Merkezinin 24.4.1996 tarihinde halka açılmış olmsında bir ihtilaf bulunmamasına davacının istemi garanti edilen asgari kira bedeli olup, 8.5.1996-15.5.1996 haftasına ait garanti edilen asgari kira bedelinin temerrüt ihtarnamesinde tanınan 30 günlük yasal süre içerisinde ödenmemiş, yaptırılan tesbitlerin sonuca etkili görülmemiş ve temerrüt olgusunun gerçekleşmiş olmasına göre, davalı vekilinin tahliye yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Kira alacağına ve cezai şarta ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
A-6570 sayılı yasa kiracıları koruma amacı ile çıkarılmıştır. Bu kanun hükümlerine göre taşınmazda oturma süresince kira parasından başka her ne nam altında olursa olsun kiracıdan kira parası dışında bir para istenemiyeceği yasanın 16 maddesinde hüküm altına alınmıştır. O halde kiracının sözleşmede ödemeyi kabul ettiği cezai şart anılan kanunun sınırlandırıcı ve emredici hükümlerini ortadan kaldırıcı nitelikte bir sonuç doğurmakta olduğundan geçersizdir. Öyle ise bu şarta dayanan istek kabul edilemiyeceğinden davacı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
B - Yukarıda belirtildiği gibi sözleşmedeki cezai şart geçersiz olduğundan 970.441.875-TL. kira alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken cezai şart uygulayarak fazlaya hükmedilmesi hatalı olduğundan hükmün bu kısmının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda 1. bentte yazılı kiralananın tahliyesine ilişkin kısmının ONANMASINA, 2-A maddesindeki yazılı nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-B maddesindeki yazılı sebeple kira alacağına ilişkin kısmının davalı yararına BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 6.000.000-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya iadesine, 3.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.