 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1997/984
K. 1997/1128
T. 17.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUF'A DAVASI
SATIŞIN AKRABALAR ARASI OLMASI
ÖZET : Tapuda satıcı olarak görünen şahsın, davalı alıcının annesi olması, o işlemin mutlaka hibe olduğunu göstermez. Bu konuda taraf delilleri toplanıp, gerekirse keşif yapılmalı ve deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
(734 s. MK. m. 659)
(YİBK., 27.3.1957 gün ve Esas No : 1956/12, Karar No : 1957/2 s.)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şuf'alı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı; aslında tapudaki işlemin hibe olduğunu, ancak satış şeklinde gösterildiğini, satıcı olarak görünen şahsın kendisinin annesi olduğunu, kaldı ki, hak düşürücü sürenin geçirilmiş bulunduğunu savunmuştur. Öncelikle tapuda satış şeklinde gösterilen işlemin gerçekte hibe olup olmadığının incelenmesi gerekir. Tapuda satıcı olarak görünen şahsın, davalının (alıcının) annesi olması mutlaka o işlemin hibe olduğunu göstermez. 27.3.1957 gün, 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu konuda tanık dahil önce davalının delillerinin toplanması, buna karşılık varsa davacı delillerinin incelenmesi, gerekirse mahallinde keşif yapılarak şuf'alı payın satış tarihi itibariyle kıymetinin saptanması, toplanacak bu deliller birlikte değerlendirilerek işlemin hibe olup olmadığı konusunda bir sonuca varılması gerekir. Şayet hibe ise, bu gibi durumlarda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca şuf'a cereyan etmeyeceğinden davanın reddi gerekir. Mahkemece bundan zuhül olunarak noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.